Öncelikle kimilerine göre Türkiye’de oynanan her maçın
altında bir çapanoğlu vardır. Büyük takım yenilmişse ya top oynamamıştır ya
rakibi küçümsemiştir. Kimi zamanda küçük takım maça çok asılmıştır ölümüne
oynamıştır ve rakiplere karşı niye böyle oynamaz denir. Denir de denir
uzatmayayım. Biz ne zaman adam oluruz onu yazayım. Küçük takım büyük takım diye
takımları ayırmaktan vazgeçerek başlamak gerekir. Yorumları yaparken büyük
takım kötü kaybetti, büyük takım iyi kazandı şeklinde değil A takımı şu yönlerden
iyiydi bu yönlerden kötüydü şeklinde iki takım içinde yorumlar yapmalıyız. Yine
uzatmayayım biz adam olmayız.
Akhisar takımını gönülden tebrik ediyorum. Türk futbolu için
örnek teşkil ediyorlar. Akhisar buraya nasıl geldi bakmakta fayda var. 2007-08
sezonunda 3. Lig’den 2. Lig'e ve 2009-10
sezonunda 2. Lig’den 1. Lig'e yükseldiklerini
görüyoruz. 2011-12 sezonunda son maçta Çaykur Rizespor'u yenerek şampiyon oldular
ve Süper Lig'e
yükseldiler. 2012-13 Süper Lig'i 14.sırada bitirdiler. Geçen sezon ilk yarıyı 3 galibiyet 6
beraberlik ve 8 yenilgiyle 15 puan toplayarak son sırada tamamladılar. İyi
mücadele ediyorlardı ancak gol yollarında çok etkisizlerdi.Devre arasında Gekas
transferiyle bu sorunu çözdüler ve ikinci devrede 8 galibiyet 2 beraberlik ve 7
yenilgiyle 26 puan toplayarak ligde kalmayı başardılar. Sezon başında Gekas ile
anlaşamadıkları zaman geçen sene ilk yarıdaki tablonun
değişmeyeceğini düşünmüştüm. Yanılmışım Akhisar’ın doğru olanı yaptığını net bir
şekilde görüyorum. Henüz 7.hafta sonunda 13 puana ulaştılar. Lider Fenerbahçe’nin
üç puan gerisinde, dördüncü sıraya yerleştiler.
Niasse gibi bir oyuncuyu almışlar. Beklentileri bu kadar
yüksek miydi acaba? Akhisar’ın içerdeki dört maçında da gol atmayı başarmış
ligde toplam beş golü var.
Süper lige çıktıklarında kadrolarını bozmadılar. Hamza
Hamzaoğlu ile devam ettiler. Şimdilik işler istedikleri gibi gidiyor. Umarım
daha da iyi olurlar.
Galatasaray’a gelecek olursak Mancini’yi eleştirmek
haksızlık olur. Ligin iyi takımlarından birisine karşı deplasmanda oynadılar.
Ortasahada iki önemli oyuncuları Selçuk ve Melo cezaları nedeniyle
oynayamadılar. Milli maç arasında Mancini takımı daha iyi tanıyacaktır. Bir
Galatasaray taraftarı olarak takımdan en büyük beklentim Şampiyonlar Liginde
ilk ikiye girip gruplardan çıkmasıdır. Kopenhag maçları şimdilik ilk hedef ve
bu maçlarda alınacak iyi sonuçlar avantajın Galatasaray’a geçmesini sağlayacak.
Galatasaray altyapıdan çıkardığı oyuncularla büyük başarılar
kazanmıştır. Şuanda takımda altyapıdan Sabri Sarıoğlu(2002-2003), Aydın Yılmaz(2005-2006),
Semih Kaya(2008-2009), Emre Çolak(2009-2010) ve Eray İşcan(2012-2013) var. Parantez
içindeki sezonlar oyuncuların A takımda ilk kez forma giydiği yıllar. Eray
İşcan A takımda şimdiye kadar 3 maçta forma giydi. Umarım gelecekte takımın as
kalecisi olur. Ancak şimdilik takımda devamlılığı yok. Eray’ı saymazsak 3-4
yıldır A takıma alt yapıdan oyuncu çıkmıyor. Galatasaray için üzerinde
düşünülmesi gereken en büyük sorun bence budur. Maç kaybedilir. Ama Galatasaray
on sekiz kişilik kadroyu dolduramıyorsa kadroya girebilecek altyapıda oyuncu
yoksa bu çok vahim bir durumdur.
galatasarayın sorunu Sneijder Barış bey. Rıdvan Dilmen'in dediğine katılıyorum bu oyuncuyu Anadolu klübünde izlesem bunu transfer edip,takımıma alim demem.
YanıtlaSilKeşke tek sorun o olsaydı.Sneijder'i gönderirdik tüm sorunlar düzelirdi.Yazımda da belirttiğim gibi alt yapıdan oyuncu çıkmazsa mecbur dışarıdan alırsın. Anadolu'da izlesek zaten bonservisine 15 milyon eurodan az istemezler sıkıntı budur. Yerli oyuncuların piyasasına bakarsan ne demek istediğimi anlarsın. Sneijder'i İnter ve Milli takım performansı nedeniyle aldık.7,5 milyon bonservisle aynı kariyerde bi adam daha bulsam ben hemen alırım bonservisini.Teşekkürler yorum için.
YanıtlaSil