30 Mayıs 2013 Perşembe

Galatasaray 2012-2013

Sezon başında Galatasaray’ın hedefi lig şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi’nde gruplardan çıkmaktı. Gruplardan çıktıktan sonra devre arası transferlerden sonra hedef bir adım ilerisi çeyrek finaldi ve buda başarıldı. Sezon başındaki süper kupayı da sayarsak hedeflere ulaşıldığı görülecektir.
Fatih Terim rakipsizdir. Çekemeyenler kıskananlar vardır normaldir. Fatih Terim Galatasaray’da olduğu sürece taraftarın içi rahat. Başarılı bir sezonun ardından gelecek yıl için hedefler büyüdü doğru transfer hamleleriyle Şampiyonlar Ligi’nde daha üst basamaklar görülebilir.
Oyuncuları değerlendirecek olursak öncelikle Muslera, Semih, Selçuk, Burak ve Drogba Galatasaray için hem takıma katkıları hem de kaliteleri göz önüne alındığı zaman vazgeçilmez oyuncular. Galatasaray’ın bu oyuncular yerine daha iyilerini alma şansı olduğunu düşünmüyorum. Bu oyuncular ancak çok iyi bir fiyata satılabilir. Örneğin Burak için bu rakam 30 milyon Euro dan az olmamalıdır. Arda 13’e gittiğinde fiyatının çok düşük olduğunu düşünüyordum ve yanılmadığımı görüyorum.
Defansta Dany, Riera, Eboue ve Gökhan Zan’ın performansları bana göre yeterliydi. Sabri oynadığı dönemlerde elinden geleni yaptı iyi bir yedek. Takımın en ihtiyaç duyduğu bölge sol bek bu bölgeye transfer yapılacaktır. Hakan Balta’yı ancak yedek olarak düşünüyorum. Stopere alınacak iyi bir oyuncu ile savunma için sorun kalmayacaktır. Yedek olabileceği düşünülen Türk genç oyuncu bulunursa alınır. Riera sol bek olmadığı halde elinden geleni yaptı kadroda kalması gerektiğini düşünüyorum. Eboue çok istikrarlı bir sezon geçirmedi beklentilerin altında kaldığı dönemler oldu ancak yerine daha iyisini bulmak zor kadroda kalmalı. Dany için transfer haberleri çıkıyor ben performansından gayet memnunum. Stoper alınsa bile kadroda tutulması gerektiğini düşünüyorum. Gökhan Zan’da son maçlarda bu kadroda olması gerektiğini oyunuyla gösterdi.
Galatasaray’ın önümüzdeki yıl kaderine orta sahadaki transfer politikası belirleyecek. Melo bir önceki sezon muhteşem bir performans sergilemişti. Bu yıl transferinin geç olması ona ilk yarıyı kaybettirdi. Burada tek suçlu Melo değil transferin bir an önce bitirilmesi gerekiyordu. Alper alınamadığı için Melo bence kalmalı. Hamit beklentilerin altında kaldı. Ancak önemli bir oyuncu özellikle bazı Şampiyonlar Ligi maçlarında kalitesini ortaya koydu. Gelecek yıl daha başarılı olacağını düşünüyorum. Amrabat transferine hep karşı çıktım. Birçokları bu sezon ki performansından memnun değil. Benim beklediğimden faydalı oldu bu kanatsız takımda şimdilik alternatifi yok. Yekta iyi oyuncu iyi bir yedek oynadığı maçlarda iyiydi. Emre ve Aydın beklenenden uzaklar. Sneijder çok önemli bir transfer zaman zaman neler yapabileceğini gösterdi ancak onu değerlendirmek için gelecek sezon performansına bakmak gerekli.
Forvetlere gelecek olursak Umut bu sezon çok faydalı oldu kesinlikle bonservisinin alınması gerekiyor. Elmander sakatlık nedeniyle özellikle ikinci devre faydalı olamadı. Ancak iyi bir yedek bence takımda kalmalı.
Önümüzdeki yıl için teknik ekip ve oturmuş kadrosuyla Galatasaray şampiyonluğun en büyük favorisi. Ancak transferde birkaç hata tüm bu olumsuz tabloyu bozar. Ortasaha için Melo transferi gerçekleşmez ise ve yerine alınacak oyuncudan verim alınamaz ise büyük sıkıntı yaşanır. Birde Quaresma transferi var ki şakadır umarım kime hayrı olmuş ki bize olacak. Kazım Kazım umarım gelecek yılda takımda olmaz.
Yönetimde ki kriz bence çok zamansız ve anlamsız oldu şimdilik bu konuyu başka bir yazıya bırakalım. Umarım Ünal Aysal yine doğru yapıyordur ve ben yanılırım.
2013-2014 sezonu Galatasaray için çok kritik bir sezon olacak. Tamam ya da devam sezonu olacak başarı ile çıkılması durumunda bence istenen hedefler için engel kalmayacak. İstenen sonuçlar gelmezse her alanda kargaşa yaşanacaktır. Yine yeniden başa dönmek zorunda kalırız.
Hep istikrar konuşulur bu ülkede ama en istikrarlı yanımız istikrarsızlığımız.
Diğer takımlarla ilgili de sezon değerlendirmelerim devam edecek.

24 Mayıs 2013 Cuma

Bayern Münih-Borussia Dortmund 2012-2013 Şampiyonlar Ligi Finali

Bayern Münih çoğuna göre yeni Barcelona, dünya futbolunun yeni lideri. Bu sezon 52 resmi karşılaşmada 44 galibiyet 3 yenilgi ve 5 beraberlik elde ettiler. Alman Ligi performansları kusursuzdu. Şampiyonlar Ligi’nde finale çıktılar finale gelene kadar zorlandıklarını söylemek zor. En zorlandıkları seri Arsenal serisiydi ilk maçı deplasmanda 1-3 kazandılar. Kendi evlerinde 0-2 kaybetmelerine rağmen turu geçtiler. Sonrasında gol dahi yemeden içerde dışarda kazanarak finale geldiler. Çeyrek finalde Juventus’u yarı finalde ise Barcelona’yı kupanın dışına ittiler. Barcelona’yı elemeleri gerçekten sansasyoneldi ilk maçta evlerinde 4-0 kazandılar daha da önemlisi deplasmanda 0-3 kazandılar. Ancak ilk maçtaki hakem hataları Messi’nin maçtaki silik oyunu düşünülürse bu sonuçlar yanıltıcı olur. Bence Barcelona şuan teknik direktörsüz idare ediyor. Bunu Real Madrid maçları ve Şampiyonlar Ligi performanslarına bakarak söylüyorum. Çekirge misali Milan ve PSG’yi elediler ve üçüncüde yakayı ele verdiler. Bayern Münih’i futbolun yeni patronu olarak görmek şimdilik erken. 2010 finalinde İnter’e ve 2012 finalinde Chelsea’ye kaybettiler.  Bu finalle birlikte son dört finalden üçünde onları görüyoruz. Şampiyonlar Ligi’nin son yıllarda en istikrarlı takımı olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Tüm bu resmin ışığında finalin favorisi olmaları çok normal ancak daha önce kupa birde beş kez finalde kaybettiler ve bu alanda Benfica ve Juventus ile zirvedeler.
Borussia Dortmund bence hem Alman futbolu hem de Bayern Münih için itici güç oldu. 96-97 sezonundan itibaren Bayern Münih’in 17 sezonda 10 şampiyonluk aldığını görüyoruz. Ve en fazla bir yıl şampiyon olmadılar iki yıl üst üste şampiyon olmadıkları sezon yok bunun istisnası geçtiğimiz iki yıldaki Borussia Dortmund şampiyonlıkları. Bayern Münih ligde bu dönemde rakiplerine karşı fazlasıyla baskındı şampiyonluğu kaybettikleri yıllarda ise genellikle rakiplerinin en iyi oyuncularını alarak rakiplerin kendilerine yaklaşmasını engellediler. Bu durum bence Alman futbolu ve dolayısıyla Bayern Münih’in Avrupa’daki performansını olumsuz etkiledi. Bu kısır döngüye son veren takım Borussia Dortmund oldu. İki lig şampiyonluğundan sonra Şampiyonlar Ligi’nde finale kalarak sadece Almanya’da değil Avrupa’da da önemli bir güç olduklarını gösterdiler.
Borussia Dortmund zor günlerin ardından üst üste iki yıl ligi şampiyon bitirdi. Üstelik oyuncu satmasına rağmen her geçen yıl üzerine koyarak daha iyi takım oldular. Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde Arsenal, Marsilya ve Olympiakos’un yer aldığı grupta dört puan toplayabildiler ve sonuncu olarak Avrupa’ya veda ettiler. Bu sezon ise Real, M.City ve Ajax’ın yer aldığı ölüm grubundan beklenmedik şekilde lider olarak çıktılar. İkinci turda Shakhtar Donetsk’i kolay geçtiler. Çeyrek finalde Malaga karşısında bir mucizeye imza attılar uzatmalarda buldukları iki golle turu geçtiler. Attıkları son gol bariz ofsayttı o gün şans ve hakem yanlarındaydı. Yarı finalde Real Madrid’i ilk maçta evlerinde güzel bir oyunla 4-1 yenmeyi başardılar. İspanya’da 2-0 yenilmelerine rağmen finale çıktılar. 1997 den sonra ikinci kez kupayı kazanmak isteyecekler ancak karşılarında çok güçlü bir rakip var.
Robert Lewandowski çok formda ve Marco Reus çok önemli bir oyuncu bu iki oyuncunun skora katkısı Dortmund’un kupaya uzanmalarını sağlayabilir. Münih’te ise gözler Müller ve Robben’de olacak.
Almanya kupası kıvamında izleyeceğimiz finalin futbol adına güzelliklerle dolu olmasını diliyorum. Hak eden iyi oynayan kazansın.

23 Mayıs 2013 Perşembe

Fenerbahçe-Galatasaray 2

Futbolu yaklaşık yirmi beş yıldır takip ediyorum. Benim çocukluk yıllarımda Beşiktaş daha güçlüydü ve Galatasaray’a rakip olarak Beşiktaş’ı görüyordum. Ezeli rekabet ebedi dostluk, dünyanın en önemli derbilerinden diye medya tarafından tarif edilen Galatasaray-Fenerbahçe rekabetiyle tanışmam lise yılları sonrasıdır. Lise yıllarımdan sonra birkaç Beşiktaş şampiyonluğu ve Bursa şampiyonluğu dışında Galatasaray’ın dört yıl üst üste şampiyonluğunu saymazsak şampiyonluklar Galatasaray ile Fenerbahçe arasında paylaşıldı.
İki binli yıllarda Galatasaray’ın dört yıl üst üste şampiyon olup UEFA kupasını kazandığı dönemlerde bazı maçlarını Ali Sami Yen stadında izledim 2006-2009 yılları arasında Ali Sami Yen stadında çoğu maça gittim. Statta izleyemediğim maçlarının hemen hemen hepsini televizyondan haliyle kahvelerde izledim. Beni en çok rahatsız eden şey kendi oyuncusuna bile küfreden izleyicilerdi. Rakip takıma küfredildiğini söylememe gerek yoktur. Kimse bizim takım küfretmiyor demesin her takım küfrediyor. Küfür kimileri için artık bir yaşam tarzı olmuş hayatın her anında küfürle yatıp kalkıyorlar. Kimileri içinde futbolun olmazsa olmazı küfür ve küfürsüz futbolu düşünemiyorlar bile. İnsan küfürlü ortamlarda bulundukça bir süre sonra bunu normal bir olgu gibi karşılayabiliyor. Ne yazık ki kötü örnekleri kabullenmek etkilenmek daha kolay oluyor.
Takdir edersiniz ki insanlar analarının karnından holigan doğmuyor. Ortam insanları kötü olmaya zorluyor. Küfür ve şiddetin her türlüsüne karşıyım. Hele ki toplu olarak yapılmasının bir izahı yok. Küfür ve şiddet zayıflık belirtisidir. Kişisel olayların önüne şimdilik geçilemez ancak ufak olaylar şimdiki durumla karşılaştırıldığı zaman kabul edilebilir. Toplu şiddet ve küfür ortadan kalktıktan bir süre sonra bireysel olaylarda ortadan kalkacaktır. Asıl sorun biz medenice maç izlemek istiyor muyuz? Biz temiz futbol ortamını sağlayabilirsek çürük elmalar maçlara gelmeyecektir ve hatta futbolla ilgileri kesilecektir.
Her kesimden kötü örneklerin savunması genelde şu şekilde; onlarda aynısını bize yaptı hatta daha kötüsünü yaptı, onlarda küfretti, beni tahrik etti, ben yaptım ama herkes yapıyor vb. mantıken izahı olmayan şeyler. Karşındaki yanlış yapıyorsa hakkını savunmak için sende aynı yanlışı yapamazsın. Yapıyorsan bir birinizden farkınız yoktur. Ortada bir doğru varsa onu yapmak için başkalarının yapmasını beklemeyiz. Beklememeliyiz.
Benim Galatasaray taraftarından beklentim küfürsüz şiddet olaylarından uzak takımını desteklemesi. Güzel koreografileri, seviyeli pankartları ve güzel tezahüratlarını bekliyorum. Yönetimin rakiplerle ağız dalaşına girmesini istemiyorum. Büyük takım olacaksak büyüklük budur. Kendimize kötü örnekleri değil iyi örnekleri almalıyız.
Dünkü yazımı okumuşsunuzdur. O yazıyı yazdığım için mutlu değilim ama yazmalıydım. Karar vermeliyiz hangisini istiyoruz.

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Fenerbahçe-Galatasaray 1

Bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisi daha geçti. Futbol adına konuşulacak bir şey yok. Ortada işlenmiş bir cinayet ve kulüp tarafından desteklenen ırkçılık olayları ve terbiyesiz davranışlar var.
Futbol dışı bu konuşmalara en çok Cüneyt Çakır sevinmiştir. Daha sonra sırasıyla Aziz Yıldırım ve çırağı Aykut Kocaman bu durumdan hoşnut kişiler. Yıldırım maçtan önce her türlü sonuç için gerekli hazırlığını yapmıştı zira üç kulvardan sadece kupa kaldı ve Galatasaray’a yenilmesi durumunda kredisi kalmayacaktı.
Saf temiz beyefendi Aykut Kocaman taktiğiyle devam edelim isterseniz. Galatasaray bunca yıldır Kadıköy’de kazanamıyor. Son maçta Cüneyt Çakırın yaptıkları ortada daha öncede Fenerbahçe’ye avantaj sağlayan benzer hakem hatalarını(hata mı acaba!) çokça gördük hep göreceğiz Kadıköy’de Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi saha dışında yenmesi zor görünüyor konuşulacak çok şey var ama ben zamanı geldiğinde konuşurum. Ne taktik dehası be nasıl istersen çamur at sonra ben zamanı gelince konuşacağım de saf temiz beyefendi ol güzel iş gerçekten. Şimdi bana kızacaklardır Fenerbahçe taraftarı ancak ben Aykut taktiği yapıyorum kızacaklarsa önce ona kızsınlar.
Gelelim Yıldırım’a maçtan önce o da benzeri açıklamalar yaptı. Galatasaray şöyle kayırılıyor böyle kayırılıyor tabi bizi geçerler diyerek başarısızlığının kılıfını hazırladı. Birde her zaman yaptığı gibi biz kirliysek havuzdan çıkarsınlar bizi diyerek komiklik yaparak durumdan kurtulmaya çalışıyor. Ben size işin aslını açıklayayım hakkında zaten mahkeme kararı var Yargıtay onayı bekliyor. Kirliysen ki mahkemenin şimdilik kararı bu yönde bunun sonucu havuzdan çıkmak değil ligden ihraçtır. Böylece zaten Süper Lig havuzundan çıkmış olursun. PTT 1.Ligden devam edebilirsen oranın havuzuna dahil olursun daha alt lige düşmen durumunda havuz dışına çıkar ve maçlarını FB TV’den gönlüne göre verebilirsin.
‘’Ağzından sıvı çıkan buz torbalı muhterem zat’’ kızılderili olsa böyle hitap ederlerdi sanırım ilgili futbolcu için Kulübü her vukuatında ısrarla arkasında olarak örnek bir davranış sergiledi.
Geçmiş tecrübeler ve son yaşanan muz olayları göz önüne alındığında Fenerbahçe’nin olaylara genel yaklaşımı şu şekilde: Biz bişey yapmadık biz masumuz zinhar yalan. Eğer ortada kanıtlar varsa kanıtları inkar et. Olmadı yapamıyorsan biçim değiştir tükürük ağızdan çıkan sıvı olsun mesela. Elinden hala bir şey gelmiyorsa diğerlerine çamur at. Blöf yap ben yanarsam sizde yanarsınız de. Hiç olmadı gündem değiştir.
Gelelim futbolcuların hayal dünyalarına Kuyt ile başlayalım. İlk kez yenildikten sonra sevinen bir takım görmüş neden sevindiklerini anlayamamış seneye şampiyon olursa neye sevindiklerini anlayacaktır. Birde Benfica maçında o üçüncü golü yemeyiverseler 2-1 yenilselerdi sanırım yenildikleri halde turu geçtikleri için sevinirdi. Gerçi ilk maçta 1-0 kazandıkları için sevindilerdi ama maç kazanınca sevinmektense tur atlayınca, kupa kazanınca veya şampiyonlukta sevinmek çok çok çok daha mantıklıdır. Birileri ilgili kişiye anlatıversin gerçi yaşı da gelmiş öğrenecek olsa bu yaşa kadar öğrenirdi. Öğrenemez demiyorum öğrenipte ne olacak diyorum. İsteyince öğrenebileceğini şuradan anlıyoruz diyor ki Drogba ırkçılıkla ilgili açıklama yapmasın Türkiye ırkçı bir ülke gibi görülür bende Fenerbahçe taraftarının Galatasaray taraftarı tarafından öldürüldüğünü söylesem Galatasaray’ın imajı bozulur. Eee söylemiş oldunya alsana bi Aykut taktiği daha. Sabri oyuna sadece provokasyon için girmiş Volkan bunu anlamış ondan boğazına sarılmış yada jeton köşeli olduğu için geç düşmüş geç fark etmiş.  Benzer açıklama yapan futbolcuların Emre ve Volkan’ın ilk yarıdaki hareketlerine bakmalarını tavsiye ederim.
Gelelim ben yanarsam senide yakarım edebiyatına, balık baştan kokar misali Yıldırım ne demişti şike sürecinde konuşacam herkes yanacak ne oldu bugün yarın sonuç koca bir sıfır ne açıkladı hiç. Neymiş ırkçılık gündeme gelince Türkiye’nin imajı bozuluyormuş. Senin yaptığın seni bağlar niye tüm Türkiye suçlansın. Hoş sen o taraftarları savunup bide yayına çıkarmasan bunlar birkaç kendini bilmezdir Fenerbahçe taraftarını bağlamaz biz gereken cezayı verdik konbinelerini iptal ettik desen senide bağlamaz ama sen savunmayı seçiyorsun oda seni bağlar.
Bazı yorumcular da nedense şu hakem hatalarını bir türlü kabullenemiyor. İlk golden önce faul varmış ama öyle bakarsak ilk dakikada ki bir kararda işte maçın sonundaki olayı etkileyebilirmiş. İkinci golde faul varmış ama işte Eboue ayakta kalabilir miymiş hırsızın hiç suçu yok. Yuh koca bir yuh bari hiç konuşmasınlar.
Oh oh böyle yazmak ne rahatmış. Deli danalar gibi ortalığa saldırarak açıklama yapmak ne güzelmiş! Boşuna sağduyu çerçevesinde kimseyi incitmeden yazacağım diye uğraşmışım. Aklına geleni söyle biraz hikâye kurgu yaz yazabildiğin kadar. Kimileri keyifle kimileri nefretle okusun.
İnanın devam etsem daha neler yazacaktım ne korkunç bir şeymiş bu saldırgan kavgacı tavır. Şaka bir yana bugün olaya nefretle zehirlenmiş bir Galatasaray fanatiği gözünden(ya da bir kısım yöneticiler, oyuncular, yorumcular vb.) baktık. Yazdıklarım için herkesten özür diliyorum.
Gerçek düşüncelerimi yarın ki yazımda bulabilirsiniz.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

34.Haftanın Ardından

Mersin İ.Y.-Gaziantepspor
Beklediğim gibi Antep kazandı. Önümüzdeki yıl daha iyi bir Antep izleyebiliriz.
İstanbul Bld.-Kasımpaşa
Belediyenin kazanmasını bekliyordum önede geçtiler ancak Karabükten gelen haberler istedikleri gibi olmadı. Kaybettiler ve ligden düştüler. Kasımpaşa yaz döneminde yine merakla takip edilecek.
Karabükspor-Fenerbahçe
Maçta beraberlik beklemiyordum önceliğim Fenerbahçe galibiyetiydi ikinci tercihim Karabük galibiyetiydi. İlk yarı sonuçlarına göre Karabük ligden düşüyordu ikinci yarı maçı kazanarak ligde kaldılar. Fenerbahçe elindeki tek teselli kupayı almak isteyecektir.
Orduspor-Akhisar Bld.
Kaybetseler de Belediye yenildiği için ligde kalacaklardı ancak Akhisar kazanarak ligde kaldı. Bu sene ligde kalmayı hak ettiler.
Galatasaray-Trabzonspor
Galatasaray kazanarak Şampiyonluk kupasını aldı. Trabzon’un hafta içi kupa finalini düşünmeye bağladığını yedeklerle çıkarak gösterdi.
Elazığspor-Sivasspor
Beklediğim gibi beraberlikle sonuçlandı. İki takımında teknik direktörleri gelecek yıl takımın başında olmayacak ve bence iki hocada başarılıydılar. Özellikle Yılmaz Vural’ın istifası her yönden düşündürücü.
Gençlerbirliği-Bursaspor
Hedefsiz maç beraberlikle sonuçlandı. Bursa’nın önümüzdeki yıl UEFA’da en azından gruplara kalması gerekiyor hazırlıklarını bu yönde yapmalılar.  Gençlerbirliği yıllardır aynı ne uzuyor ne kısalıyor.
Eskişehirspor-Antalyaspor
Hedefsiz maçı Eskişehir kazandı. Bu maçı kazanamasalar Elazığ ve Akhisar ile çok yakın puanlarda ligi bitireceklerdi. Bu sezon Eskişehir için Hayal kırıklığı oldu. Antalya ligin ilk yarısındaki performansını tüm seneye yayıp deplasman sorununu çözmeli.
Kayserispor-Beşiktaş
Kayseri kazanarak ligi beşinci bitirdi. Beşiktaş UEFA biletini zaten almıştı. Beşiktaş için yaz dönemi çok önemli Fedaya devam mı yoksa yeni bir hedef mi? Feda genel olarak doğru bir hamleydi transfer yanlışları dışında başarılı oldu. Bekleyip göreceğiz.

17 Mayıs 2013 Cuma

34.Hafta Maçları

Mersin İ.Y.-Gaziantepspor
Haftanın anlamsız maçlarından önümüzdeki yılın hazırlık maçları muhtemelen daha ciddi oynanacaktır. Gaziantep kazanır.
İstanbul Bld.-Kasımpaşa
Belediye için ölüm kalım maçı. Kasımpaşa son haftalarda formsuz Avrupa için havlu attıktan sonra daha da kötü sonuçlar aldılar. Belediye kazanır ve rakiplerin puan kaybını bekler.
Karabükspor-Fenerbahçe
Ligden düşecek takımı bence Fenerbahçe belirleyecek. Yenilirlerse muhtemelen Belediye düşecek puan almaları halinde Karabük düşer diye tahmin ediyorum. Öncelikli tercihim Fenerbahçe galibiyeti ikinci tercihim Karabük galibiyeti olacak.
Orduspor-Akhisar Bld.
Akhisar için çok kritik bir maç olacak düşmeye en uzak takım ancak futbol sürprizler oyunu hata yaparlarsa kâbus yaşayabilirler bu maçta mutlaka puan almaları gerekiyor. Beraberlik veya Akhisar galibiyeti bekliyorum.
Galatasaray-Trabzonspor
Galatasaray Şampiyonluk kupasını alacak Trabzon’un hafta içi kupa finali var. Futbol olarak her türlü sonuca açık bir maç olacak benim tercihim Galatasaray galibiyeti veya beraberlik.
Elazığspor-Sivasspor
İki takımda evindeki maçlarda başarılı oldular deplasmanlarda kötü sonuçlar aldılar. Özellikle Sivas deplasmanlarda daha başarısız iki hedefsiz takımın maçında önceliğim beraberlik. İkinci tercihim ev sahibi olduğu için Elazığ galibiyeti yönünde.
Gençlerbirliği-Bursaspor
İki hedefsiz takımın maçında formda olan Bursa’yı galibiyete yakın görüyorum. İkinci tercihim beraberlik olacak.
Eskişehirspor-Antalyaspor
Beraberlik veya Eskişehir galibiyeti bekliyorum.
Kayserispor-Beşiktaş
Beşiktaş üç maçtır kazanıyor ancak Şampiyonlar Ligi şansları kalmadı. Kayserinin de iddası yok ama beşincilik için en iştahlı takım olarak görünüyorlar  ve son iki maçlarını kazandılar. Öncelikle Kayseri galibiyeti veya beraberlik bekliyorum.

15 Mayıs 2013 Çarşamba

33.Haftanın Ardından

Gaziantepspor-Elazığspor
Beklediğim gibi beraberlikle sonuçlandı. İki takımda kümede kalmayı garantiledi. Önümüzdeki yıl iki takımında neler yapacağını merakla bekliyorum.
Kasımpaşa-Kayserispor
Kayseri iyi sonuçlar almaya devam ediyor. Kasımpaşa şimdiden gelecek yılı düşünmeye başlamış.
Antalyaspor-Orduspor
Antalya kazanarak moral buldu. İyi bir ilk yarının ardından iki takımda kötü ikinci yarı performansları sergilediler. Tek devre lig olmadığını unttukları için Ordu düştü Antalya Avrupa fırsatını kaçırdı.
Beşiktaş-Gençlerbirliği
Beşiktaş kazandı ancak Fenerbahçe’nin kazanmasıyla Şampiyonlar Ligi umutları kalmadı. İnönü’ye veda ettiler. En azından eski haline. Umarım önümüzdeki yıl avrupada başarılı olurlar.
Fenerbahçe-Galatasaray
Fenerbahçe kazandı ve Şampiyonlar Ligi ön eleme oynamaya hak kazandı. Bu maç için çok şeyler yazılabilir. Önümüzdeki günlerde bu maç ve genel olarak derbiler hakkında yazılarım olacak.
Akhisar Bld.-Mersin İ.Y.
Akhisar zorda olsa son dakikalarda kazanmayı başardı. Son hafta yenilirler ve iki rakibi kazanırsa ancak düşüyorlar. Ligde kalmak için çok önemli bir avantaj elde ettiler.
Bursaspor-Eskişehirspor
Bursa önümüzdeki yıl UEFA’da mücadele edecek. Şimdiden başarılar diliyorum en azından gruplara kalmaları gerekiyor. Eskişehir’de bir şeyler eksik umarım hatalarından ders almışlardır ligi potansiyellerinin altında bitirecekler.
Sivasspor-Karabükspor
Sivas kazanarak son haftaya rahat giriyor. Karabük son hafta Fenerbahçe ile oynayacak. Bence kazanamazlarsa küme düşerler.
Trabzonspor-İstanbul Bld.
Trabzon ligde kazanmaya devam ediyor. Belediyenin tek şansı kaldı son hafta kazanıp rakiplerinden birisinin puan kaybetmesini bekleyecek.

10 Mayıs 2013 Cuma

33.Hafta Maçları

Gaziantepspor-Elazığspor
İki takımda performansları ile ligde kalmayı hak ettiler. Elazığ için daha önemli bir maç olacak. Öncelikli tercihim beraberlik.
Kasımpaşa-Kayserispor
Son haftalarda Kasımpaşa formsuz ve Avrupa umutları bence yok. Kayseri ligin ikinci yarısının iyi takımlarından son haftalarda da iyi sonuçlar almaya devam ettiler. Beraberlik veya Kayseri galibiyeti bekliyorum.
Antalyaspor-Orduspor
Antalya evinde kazanabilecek güçte. İki hedefsiz takımın maçında sonucu kestirmek zor ancak Antalya kafa olarak bu maça daha iyi hazırlanabilecek konumda Antalya galibiyeti bekliyorum.
Beşiktaş-Gençlerbirliği
Gençlerbirliği Fuat Çapa ile seneye devam etmeyecek. Beşiktaş’ın matematiksel olarak Şampiyonlar Ligi şansı devam ediyor. Beşiktaş galibiyeti bekliyorum. Ancak Gençlerbirliği büyüklere karşı daha farklı oynuyor. İkinci tercihim Gençlerbirliği galibiyeti.
Fenerbahçe-Galatasaray
Derbiler üç ihtimalli maçlardır. Normal performansları düşünürsem Galatasaray kazanır demeliyim. Galatasaray’da şampiyonluğun rehaveti olabilir bu maça ne derece konsantre olmuşlardır bilemiyorum. Fenerbahçe içinde önemli bir fırsat kazanırlarsa takım ve taraftar için teselli olacak. Fenerbahçe hafta içi kupada zorlu maçın ardından penaltılarla Eskişehir’i elediler. Benim ilk tercihim beraberlik olacak.
Akhisar Bld.-Mersin İ.Y.
Akhisar için final maçı bu maçı kazanmak zorundalar. Mersin kazanmaları için uygun rakip hata yaparlarsa ligden düşerler. Akhisar galibiyeti bekliyorum.
Bursaspor-Eskişehirspor
Başkan İbrahim Yazıcı’nın vefatı tüm Bursa’yı yasa boğdu Allah rahmet eylesin, sevenlerinin başı sağolson. Bu maç farklı bir havada geçecektir tercihim beraberlik veya Bursa galibiyeti olacak.
Sivasspor-Karabükspor
Haftanın en kritik mücadelesi olacak. Sivas için beraberlik yeterli olacak. Rakiplerin sonuçlarına göre Karabük'e beraberlik hatta galibiyet bile yetmeyebilir. Son maçta da Fenerbahçe ile oynayacaklar. Son iki maçlara bakarak düşmeye en yakın takım olarak Karabük’ü görüyorum maç tahminim Sivas galibiyeti veya beraberlik.
Trabzonspor-İstanbul Bld.
Belediye puan alması en zor maçı tüm olasılıklar istediği gibi gerçekleşince kazandı çekirge bir sıçradı bu haftada şartlar onlar için uygun Trabzon hafta içi kupa maçı oynadı farklı kazanarak finale yükseldi. Yine de çekirgenin sıçrayacağı ikinci maç bence sahasındaki Kasımpaşa maçı olacaktır. Bu maçta öncelikle Trabzon galibiyeti bekliyorum Belediyenin şansı yaver giderse beraberlik alabilirler.

8 Mayıs 2013 Çarşamba

32.Hafta Ardından

Gençlerbirliği-Kasımpaşa
Beklediğim gibi Kasımpaşa kazanamadı. Ve Avrupa’ya gitme ihtimalleri sadece matematiksel olarak devam ediyor. Gençlerbirliği ligde hedefsiz beraberlik hiç yoktan iyidir.
Kayserispor-Trabzonspor
Beklediğim gibi Kayseri kazandı. İkinci yarı performansları iyiydi sezon başındaki kötü dönemleri olmasaydı Avrupa’ya giden takım Kayseri olurdu. Trabzon kritik bir kupa sınavına çıkacak.
Orduspor-Bursaspor
Bursa kazanarak Avrupa’ya gitmeyi hemen hemen garantiledi. Ordu matematiksel olarak da önümüzdeki yıl artık bu ligde olamayacak.
Eskişehirspor-Beşiktaş
Eskişehir kupa maçını düşündüğü için bu maçı kaybetti. Beşiktaş kazanarak yine beni yanılttı.
Antalyaspor-Akhisar Bld.
Akhisar’dan en azından bir beraberlik bekliyordum. Onlar için bir puan çok değerli olacaktı. Antalya için bu galibiyet teselli oldu.
İstanbul Bld.-Fenerbahçe
Galatasaray’ın erken bulduğu gol ve rahat galibiyeti Belediye için umut ışığı oldu. Galatasaray maçından beklenen haber gelseydi Fenerbahçe bu maçı kazanırdı. Hedefsiz kalmak her takım için büyük bir handikap.
Galatasaray-Sivasspor
Galatasaray beklediğimden rahat bir galibiyet aldı. En azından birkaç oyuncu kusursuza yakın oynadı. Ligin bitimine iki hafta kala en yakın rakibine on puan fark atarak on dokuzuncu şampiyonluğuna ulaştı.
Karabükspor-Gaziantepspor
Karabük’ün kazanmasını beklemiyordum ancak beraberlik alırlar diye düşünmüştüm yanılmışım. Mesut Bakkal görevinden alındı. Amaç son bir şans mı yoksa biz düştük ilanı mı bilemedim.
Mersin İ.Y.-Elazığspor
Elazığ kazanarak ligde kalma yolunda önemli bir avantaj kazandı.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Şampiyon Galatasaray

2012-2013 sezonunun şampiyonu Galatasaray oldu. Galatasaray taraftarına yaşattıkları mutluluklardan dolayı emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.  Şampiyonluk yazısını sezon bittikten sonra yazacağım.
Bugün alkış ile ilgili yorum yapmak istiyorum. Abdullah Kiğılı konuyu ilk açan kişiydi. Bildiğim kadarıyla açıklaması ‘‘Galatasaray’ı alkışlayabiliriz’’ şeklindeydi. Fenerbahçeli taraftarlardan tepki aldı. Ünal Aysal’da davet gelirse Portekiz’e gidebileceğini söylediğinde benzer bir tepkiyle karşılaştı. Aykut Kocaman alkışlamayacağız şartlar uygun değil dedi. Bence de şartlar uygun değil. Zaten Aykut Kocaman’ın bırakın alkışlamayı, Galatasaray’ın şampiyonluğunu hazmettiğini dahi düşünmüyorum. Bir Galatasaray taraftarı olarak daha da önemlisi temiz futbol isteyen birisi olarak Abdullah Kiğılı’ya teşekkürlerimi sunuyorum. Bu düşüncedeki insanlar arttıkça belki bir gün şartlar uygun hale gelir ve Türkiye’de de rakibinin şampiyonluğunu kutlayan takımları görebiliriz. Yazdıklarım büyük oranda temenniden ibaret ütopik şeyler, gerçekte şartlar hiçte istenilen düzeyde değil.
Gerçek hayata mevcut duruma dönersek alkıştan önce rakibin sevincine en azından saygı gösterebilmeliyiz. Aynı durumda Galatasaray olsaydı alkışlar mıydı? Tabi ki alkışlamazdı. Bence asıl soru şu olmalı futbola hakim kesim dostluk ve barış ortamında rekabetin olmasını ister mi? Bence hayır. Bu kavga ve gürültü ortamından leşle beslenen bir kesim var ve kavga etmekten zevk alan bu ortama zemin hazırlayan bir kesim var. Ve ne yazık ki bu iki kesimde futbol üzerinde hakim güç. Uzun lafın kısası şartlar uygun değil.
Umarım önümüzdeki yıl Türk takımları Avrupa’da daha başarılı olurlar. Avrupa başarılarının artması o kulvarda daha fazla mücadele etmek belki bazı şeyleri düzeltebilir. Biz kendi içimizde bazı şeyleri beceremiyoruz ne yazık ki.
Galatasaray’ın şampiyonluğunu kutluyorum.

3 Mayıs 2013 Cuma

32.Hafta Maçları

Gençlerbirliği-Kasımpaşa
Kasımpaşa son dört maçta üç yenilgi aldı sadece Orduspor’u deplasmanda yenebildiler Avrupa için şansları azaldı. Gençlerbirliği geçen hafta kaybetti. Üç ihtimalli maçta tercihim Gençlerbirliği galibiyeti veya beraberlik.
Kayserispor-Trabzonspor
Trabzon son üç maçını kazandı. Kayseri iki maçtır kazanamıyor.  Zorlu maçta Kayseri galibiyeti veya beraberlik bekliyorum.
Orduspor-Bursaspor
Ordu yedi maçtır yeniliyor. Bursaspor avantajını kaybetmek istemeyecektir. Bursa kazanır.
Eskişehirspor-Beşiktaş
İki istikrarsız takımın maçında ilk tercihim beraberlik. İkinci tercihim Eskişehir galibiyeti.
Antalyaspor-Akhisar Bld.
Antalya’nın hedefi kalmadı. Akhisar için her puan altın değerinde beraberlik veya Akhisar galibiyeti bekliyorum.
İstanbul Bld.-Fenerbahçe
Belediye son şanslarını kullanıyor. Beraberlik iki takım içinde çok anlamlı değil. Fenerbahçe zorlu Avrupa maçından sonra lige dönecek. Fenerbahçe galibiyeti bekliyorum. Ancak Galatasaray erken gol bulup kazanmak için avantaj kazanırsa Belediye için şans olabilir kazanabilirler. Gerçi Belediye maç kazanabilir mi? Fenerbahçeli oyuncuların aklı maçta olmazsa ufak olasılık belki gerçekleşir.
Galatasaray-Sivasspor
Galatasaray kötü oyuna rağmen Antep deplasmanında kazandı. Sivas maçını kazanıp şampiyonluğu garantilemek isteyeceklerdir. Sivas iyi takım sezon içinde bazı sıkıntılar yaşadılar ancak günlerinde oldukları zaman yenemeyecekleri takım yok. Zorda olsa Galatasaray galibiyeti bekliyorum.
Karabükspor-Gaziantepspor
İki takımda nispeten rahat endişelenmeleri için İstanbul Belediye’nin kazanması gerekiyor. Karabük kazanmak isteyecektir ancak buna güçleri yeter mi bilemiyorum. Öncelikli tercihim beraberlik.
Mersin İ.Y.-Elazığspor
Elazığ galibiyeti bekliyorum. Elazığ kazanıp ligde kalmayı garantilemek isteyecektir.

2 Mayıs 2013 Perşembe

Benfica-Fenerbahçe

Öncelikle bu yıl Fenerbahçe’yi Avrupa’da göstermiş olduğu başarılardan dolayı kutluyorum. Tarihi başarılara imza attılar.
İlk maç için tur anahtarını Fenerbahçe’nin gol yememesi olarak belirtmiştim. Bana göre ilk maç berabere bitseydi bile Fenerbahçe %51 şanslı olacaktı. İlk maçta Fenerbahçe beklediğimden de iyi oynayarak penaltı kaçırmasına ve topları direkten dönmesine rağmen daha da farklı kazanması gereken maçı bir farkla kazandı. Rakipten gol yemediği için tek farklı galibiyetin değeri çok fazla. İkinci maçta Fenerbahçe gol bulabilirse turu geçecektir. Bu maçın anahtarı gol atmak olacak. Benfica’nın gol yemesi durumunda iki farklı kazanabileceğini düşünmüyorum.
Fenerbahçe ilk maçta rakibe savunmada göz açtırmadı. Hücumda ise bu düzeydeki bir maça göre oldukça fazla pozisyon buldu. İlk maçtaki oyuna yakın bir performans tur için fazlasıyla yeterli olacaktır.
Fenerbahçe için aklımdaki en büyük soru işareti orta sahada ki eksiklikler. Orta saha oyuncuları savunma görevlerini başarıyla yerine getirebilirlerse Fenerbahçe finale kalacaktır.
Bu düzey maçlarda hakem kararları ve futbol şansının ne kadar önemli olduğunu her yazımda ısrarla belirtiyorum. İlk maçta Fenerbahçe hakem kararları konusunda şanslıydı ancak futbol şansı yanında değildi. Umarım bu akşam futbol şansları da yanlarında olur.
Fenerbahçe’ye başarılar diliyorum.