15.Hafta Maçları 2013/2014

Fenerbahçe-Akhisar Bld.

Akhisar deplasmanlarda çok kötü altı maçta gol dahi atamadılar. Lider Fenerbahçe rahat kazanır.

Konyaspor-Karabükspor

Konya evinde etkili oluyor içerde beş maç kazandılar. Karabükte son haftalarda etkili iyi puanlar topladılar. İlk tercihim Konyaspor galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Sivasspor-Rizespor

Sivasspor evinde beş maç kazandı. Rize dört maçtır yeniliyor ve dokuz maçtır kazanamıyor. Sivas galibiyeti bekliyorum.

Elazığspor-Antalyaspor

Elazığspor on maçtır yeniliyor. Öncelikle Antalya galibiyeti bekliyorum ikinci tercihim beraberlik olacak.

Kayserispor-Eskişehirspor

Eskişehir deplasmanda üç galibiyet dört mağlubiyet aldı. Kayseri son haftalarda biraz toparlandı. İlk tercihim Eskişehir galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Gençlerbirliği-Galatasaray

Galatasaray Juventus galibiyeti ile yaralarını sardı. Gençlerbirliği Mehmet Özdilekle üç maç kazandıktan sonra üç maçta sadece bir beraberlik aldı. Galatasaray bu moralle kazanır.

Gaziantepspor-Erciyesspor

Gaziantep üç maçtır kazanıyor. Sergen Yalçın çok iyi bir başlangıç yaptı. İlk tercihim Gaziantep galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Kasımpaşa-Beşiktaş

Kasımpaşa ilk onbir maçta hiç beraberliği yokken son üç maçı beraberlikle bitirdi. Beşiktaş son yedi maçta beş beraberlik aldı. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Beşiktaş galibiyeti olacak.

Trabzonspor-Bursaspor

Trabzon Lazio beraberliği sonrası gruptan lider çıkmayı başardı. İyi kura çekerlerse daha fazlasını yapmaları mümkün. Ligde evlerinde iyi sonuçlar aldılar. Öncelikle Trabzon galibiyeti bekliyorum ikinci tercihim beraberlik olacak. 

Çekirge Buz Kesildi

Daha önce iki kez gruplarda karşılaştığımız Juventus’u üçüncü seferde Şampiyonlar Liginin dışına itmeyi başardık. İki kez elimizden kurtulan Juventus üçüncüde yakayı ele verdi. Galatasaray için bu gruptan çıkmak gerçekten büyük başarı.

Maç oynanacak oynanmayacak diye beklerken maçın oynanması kararı çıktı. İlk yarının kalan süresi takımlar için adeta maç öncesi ısınma şeklinde geçti. Ağır sahada top sürmekte pas yapmakta iki takımda çok zorlandı. İkinci yarıda Galatasaray daha derli toplu göründü. İkinci yarının en ciddi pozisyonunda Drogba’nın şutunu Buffon çok iyi çıkardı. Burak biraz şanslı olsaydı dönen topu ağlara göndermesi içten bile değildi. İkinci yarıda Galatasaray baskısından sonra Umut girene kadar Juventus etkili oldu Galatasaray çıkmakta zorlandı. Umut girdikten sonra yeniden Galatasaray oyuna ortak oldu. Galatasaray uzun topla çıkarak bu sahada yapılabilecek en iyi şeyi yaptı ve Drogba’nın indirdiği topu Sneijder çok güzel aldı ve usta işi bir vuruşla Buffon’u avlamayı başardı. Böylece Sneijder geldiği günden bu yana hakkında yapılan eleştirilere en güzel cevabı oyunuyla vermiş oldu. Galatasaray öne geçtikten sonra bir frikik dışında Juventus’a şans tanımadı. İkinci gole Burak ile çok yaklaştı. Galatasaray defansı çok iyi maç çıkardı. Muslera kalesinde güven verdi. Az ancak etkili Juventus ataklarında kalesinde mükemmeldi. Defansta Gökhan Zan oyunuyla yıldızlaşan oyunculardan birisiydi. Ortasahada Melo Selçuk son nefeslerine kadar savaştılar. Riera ve Eboue üçlü defansta daha iyi göründüler. Drogba ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu birkez daha gösterdi. Burak biraz şanssız bir maç çıkardı. Umut oyuna girdikten sonra yine hareketlilik getirdi. Tüm oyuncular savaştılar ve maçı hiç bırakmadılar. Bu maç ancak böyle kazanılırdı ve Avrupa Fatihi bir kez daha adına yakışanı yaptı. Bu zorlu şartlarda takımını yalnız bırakmayan Galatasaray taraftarları alkışı fazlasıyla hak ettiler.

Galatasaray bu zorlu gruptan çıkarak ikinci yılında yine son on altıya kalmayı başardı. Artık rakibin kim olduğu önemli değil. Umarım Galatasaray çeyrek finale çıkmayı başarır.

Oyuncular başta olmak üzere galibiyette payı olan herkese çok teşekkürler. Avrupa yürüyüşünde yolun açık olsun GALATASARAY…

KARDANADAM

Galatasaray Juventus ile üçüncü kez grup aşamasında karşılaşıyor. Daha önce Galatasaray’ın evsahibi olduğu iki karşılaşmada Juventus olabildiğine çirkeflik yaptı. Türlü bahanelerle maça çıkmak istemediler. Hatta maçın birisi bu sebeple Almanya’da oynandı. Dün ilk kez normal şartlarda Bir Galatasaray-Juventus maçı izleyeceğimi düşünmüştüm. Yanılmışım bu seferde dolu engeli nedeniyle maç yarıda kaldı.

Yine yaptık yapacağımızı her kafadan bir ses, bilende konuşuyor bilmeyende. Stadın alttan ısıtmasının çalışmadığı söyleniyor kulüpte çalıştığını söylüyor. Dünyaya rezil olduk haberleri gündemde. Öncelikle şunu bilmek gerekiyor yağan kar değil doluydu arada büyük fark var. Ve neredeyse beş dakikada saha bu hale geldi. Dünyaya rezil olacak bir şey yok niye rezil olacaksın ki dolu yağdı maç ertelendi diye mi? İki nedende bizim dışımızda gelişiyor. Birisi doğal bir durum diğeri ise hakem ve UEFA’nın kararıdır. Bu kadar rezil olma meraklısı bir millet daha görmedim. Birileri pusuda bekliyor bir şey olsa dünyaya rezil olsak diye! Akıllara zarar… Avrupa’da ne maçlar izledik adamlar kendilerine zarar verebilecek bir şey olunca televizyondan yayınlamıyorlar bizde ise ille ceza almak için tam tersi televizyonda başka bir şey göstermezler. Galatasaray’ın Fransa’da oynadığı PSG ve İtalya’da oynadığı Roma maçlarını düşünün. Aynı şeyi biz yapmış olsak dünyaya rezil olduk diye tekrar tekrar aynı görüntüleri yayınlar çok daha fazla cezalar alırdık.

Ha stadın çatısı neden kapatılmadı diye sorulur o ayrı. Ama bunu da çok abartmamak gerek ve zamanı çok uygun değil. Olayı sanki her futbol stadının çatısı kapalıymış bir tek TT Arena’nın açıkmış noktasına getirmek trajiktir.

Eleştirilecek çok şey varken abuk sabuk eleştiriler yapmak doğruları bile eleştirmek yersiz. Eleştiri olmasın demiyorum biraz düşünün az mantıklı eleştiri yapın diyorum.

Türkiye’de buz üstünde ne maçlar oynatıldı futbolcuların sağlıkları düşünülmeden. Uğur Uçar böyle bir maçta sakatlandı. Bence o sakatlık olmasaydı milli takımın EURO 2008 kadrosunda muhakkak yer alacaktı. Futbola müsait olmayan şartlarda maçı oynatmak doğru değildir.

Benim düşüncem sporcuların sağlığını etkileyebilecek durumlarda maçın oynanmaması yönündedir. Hakemde bu yönde karar verdi. Ve iki takımda aynı görüşteydi diye biliyorum. Ha oynanır mıydı evet oynanırdı. Dolu yağışı durmuştu kar yağıyordu çizgilerin temizlendikten sonra kapanmadığını gördük. Ancak hakem riske girmedi maçı oynatmadı. Artık tartışacak bir durum yok.

Biletini atan taraftarlar olmuştur. Kulüp bununla ilgili ne yapabilir teknik olarak durumu bilemiyorum. Ancak bilet alanların isimlerini tespit etmek zor olmasa gerek. Muhtemelen kredi kartı ile bilet alınmıştır. Biletini atanlar için biletin yeniden çıkartılması çok zor olmasa gerek.

Bunca laf salatasından sonra maça dönecek olursak. Maçın oynanan otuz dakikalık kısmında iki takımda kontrollü oyunu tercih etti. Lorente’nin pozisyonu dışında bu bölümde ciddi pozisyon yoktu. Galatasaray iyi paslaştı ve oyunun belli bölümlerinde rakibe baskı kurmayı başardı ancak bu dakikalarda ciddi pozisyon üretemedi. Juventus savunmada oldukça dikkatliydi.

Eğer maçın kalan bölümü bugün oynanabilirse yine benzer bir oyunla karşılaşacağız. Kar tabiî ki oyunu etkileyecektir. Galatasaray için bugün şartlar dünden daha iyi olmayacak. Ancak UEFA kupası biletini her koşulda alacak olmak takımın hücumu daha fazla düşünmesine neden olabilir. Kaybedecek bir şey yok.

Umarım hava koşulları bugün maçın oynanması için uygun olur. Ve Galatasaray kazanarak Şampiyonlar Liginde devam eder. Başarılar ve fazlasıyla iyi şanslar Galatasaray.

14.Hafta Maçları 2013/2014

Galatasaray-Elazığspor

Galatasaray'ın hafta içi çok önemli bir Juventus maçı var. Güçlü bir takıma karşı oynasaydı puan kaybetmesi muhtemeldi ancak Elazığ ligin en zayıf halkası olarak görünüyor. Galatasaray'ın artık hiçbir maçı kolay olmayacak. Yinede Galatasaray galibiyeti bekliyorum.

Antalyaspor-Kasımpaşa

Kasımpaşa iki maçtır berabere kalıyor. Antalya istikrarsız sonuçlar alıyor. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Kasımpaşa galibiyeti olacak.

Rizespor-Fenerbahçe

Rizespor son haftalarda kötü sonuçlar aldı. Fenerbahçe geçen hafta Beşiktaş maçında bir puan aldı. Fenerbahçe rahat kazanır.

Akhisar Bld.-Konyaspor

İki takımda evinde iyi deplasmanlarda kötü sonuçlar alıyor. İlk tercihim Akhisar galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Bursaspor-Gençlerbirliği

Hoca değişikliğinden sonra Gençlerbirliği üç maç kazandıktan sonra iki maç kaybetti. Bursa son maçını kazandı. İlk tercihim Bursa galibiyeti ikinci tercihim beraberlik.

Karabükspor-Kayserispor

Karabük beş maçtır kaybetmiyor. Bu süreçte üç beraberlik ve iki galibiyet aldılar. Kayseri aldığı beş beraberliğin dördünü deplasmanlarda aldı. Kayseri'de toparlanma sinyalleri var sakatlar yavaş yavaş dönüyor. Öncelikle beraberlik bekliyorum ikinci tercihim Karabük galibiyeti.

Gaziantepspor-Trabzonspor

Gaziantep Sergen Yalçın yönetiminde iki galibiyet aldı. İki takımda kupadan elendiler. Trabzon deplasmanlarda sadece bir kez kazanabildi. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Trabzon galibiyeti olacak.

Beşiktaş-Sivasspor

Son olarak büyüklerden Beşiktaş kupadan elendi. Sivas iki haftadır kaybediyor. Haftanın zorlu mücadelelerinden olan bu karşılaşmada öncelikle Beşiktaş galibiyeti bekliyorum ikinci tercihim beraberlik olacak.

Erciyesspor-Eskişehirspor

Erciyes son haftalarda toparlanma sinyalleri veriyor. Eskişehir istikrarsız bir tablo sergilemekte. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Erciyes galibiyeti olacak.

Fethiyespor Tarih Yazdı

Maç öncesinde Fethiyespor takımının YÜCEATATÜRK yazısı gerçekten çok anlamlıydı.

Fethiyespor ilk yarının uzatma dakikalarında kendi kalesine attığı golle geriye düştü. İkinci yarı oyunu bırakmadılar özellikle sol kanattan etkili geldiler ve bir birinden güzel iki golle maçı 2-1 kazanarak Türkiye Kupasında bir üst tura çıkmayı başardılar. Ve öne geçtikten sonrada savunmaya çekilmeyip atak oynamayı sürdürdüler iki gol daha buldular(nizami gollerdi) ancak yardımcı hakemin ofsayt bayrağıyla bu goller geçerlilik kazanmadı. Fethiyespor tarihinin en büyük başarısına imza attı.

Maçtan önce Fethiye taraftarının 106 yıldır yenilmiyoruz onlar düşünsün sözüne karşılık Fenerbahçe taraftarı iyi şimdi yeneriz o zaman karşılığını vermişlerdi. Ancak Fethiyespor yine yenilmedi belki bir yüz yıl daha yenilmeyecek.

Sanırım her Fethiyespor taraftarının hayali takımlarının süper ligde mücadele etmesidir. En azından benim hayalim bu şekilde. Şimdilik bu hayal fazlasıyla uzak olsa da kupada süperlig ekipleriyle karşılaşmakla yetiniyoruz.

Engin Hoca'nın söylediği gibi takım kadrosu kaliteli ve hafta sonu oynanacak Denizli maçı çok önemli. Bu sezon takım Lig A da kalmayı başarabilirse önümüzdeki yıllarda daha büyük hedefler koyulabilir. Fethiyespor'un en büyük şanssızlıklarından birisi bu sezon 19 takım mücadele ettiği için 4 takımın düşecek olması. Kolay olmayacak ancak ben bu takımın ligde kalmayı başaracağına inanıyorum.

Futbolcular ve teknik ekip başta olmak üzere yönetim, taraftar ve bu başarıda emeği geçen tüm Fethiyespor camiasına teşekkürler...

Kör Düğüm

Nereden başlasam bilemiyorum. Maç yazısı yazmak bu kadar zor olabilir miydi? Yönetimden başlayalım. Neyse ki Galatasaray kupadan elenmekten kıl payı kurtuldu. Elenmesi durumunda muhtemeldir ki ''Fatih Terim zamanında da 1461 Trabzon'a elenmiştik'' şeklinde bir beyanat vermek zorunda kalacaklardı. Fatih Terim dönemi her başarısızlıktan sonra garip bir şekilde yönetimin baş vurduğu bir mizah aracı oldu.

Mancini henüz alınmadan yanlış tercih olacağını yazmıştım.Takımın başına geçtikten sonra Mancini'yi bugüne kadar eleştirmemeye çalıştım. Sonuçta takımı tanımıyordu. Hala da ağır eleştiriler yapmak için en azından iki üç ay beklemeyi uygun buluyorum. Ancak dün çıkardığı kadroyu görünce ne yapmak istediğini anlayamadım. İlk aklıma gelen bu maçı bir hazırlık karşılaşması olarak düşündüğüydü ve yedekleri görmek istemiş olabileceğiydi. Diyelim ki düşünce bu iki farkla öne geçmişsin rakipte kağıt üzerinde senden güçsüz, bir kaç oyuncu değişikliği yapmasını beklerdim. Maçın 2-2 ye geleceğini düşünmemiştim diyor ancak üç oyuncu değişikliğini uzatmalarda yapıyorsan bu işte bir iş vardır. Üstelik en uçta Drogba, Burak ve Umut'tan hiçbirini kullanmıyorsunuz maça forvetsiz çıkıyorsunuz ve kadroda A2 forveti Berk İsmail Ünsal'da yok. Maçı ciddiye almıyorsunuz, altyapıyı da ciddiye almıyorsunuz. Ben Galatasaray altyapısındaki oyuncular için üzülüyorum. Onların yerinde olsam en kötü ihtimalle kiralık olarak oynayabileceğim bir takıma gitmeye çalışırım.

Hoca maçı bu kadar ciddiye almıyorken oyuncuları, oynadıkları mevkileri veya performanslarını anlatmak yersiz. Gaziantep BŞB takımını verdikleri mücadele ve emekten dolayı kutluyorum. Turu hak eden taraftılar biraz şanslı olsalardı bunu başarabilirlerdi.

Şampiyonlar liginden umut yok. Ligden umut yok. Kupadan umut yok. Kadro yaşlı gelecekten umutlu olmak için genç oyuncu yok. Gençleri oynatacak hoca yok. Tutarlı bir transfer politikası yok. Yok, yok, yok...

Galatasaray taraftarı için bu yıl çok zor geçecek tek gerçek şimdilik ne yazık ki bu.

Eboue'ye Ceza Alanı İçinde Faul Yapmak Serbest

Galatasaray yine kazanamadı. İlk yarının bitimine dört hafta var. Galatasaray’ın kalan maçları sırasıyla Elazığ, Gençlerbirliği, Trabzonspor ve Erciyesspor bu maçlardan en az on puan çıkartabilmeli ki şampiyonluk yarışı içinde kalınabilsin.

Maçta göze çarpan oyuncuların ayakta duramamalarıydı. Çoğu pozisyon oyuncuların kayıp düşmesi nedeniyle oluştu. Krampon seçimleri mi yanlıştı bilemiyorum?

Galatasaray maça bu sene alışılmış görüntüsünde etkisiz başladı. Ve yine golü kalesinde gördü. Gol hazırlanış itibariyle çok güzeldi. Galatasaray defansının bu sene yediği en az hatalı gollerden birisiydi. Yaptıkları daha bariz hatalarda Kasımpaşa gole ulaşamadı. Bruma etkisizdi ısrarla yazılarımda oynaması gerektiğini yazdım. Ama artık onbirde başlamasının çok uygun olmadığını düşünüyorum.  Oyuna sonradan girince etkisini görmek daha uygun olabilir. Eboue hücumda etkiliydi. Sağ bek yerine sağ açık oynamasında ısrar edilmeli. Selçuk’ta gözle görülür bir düzelme var. Melo zaten iyi oynuyor tek sıkıntısı sinirlerine hakim olamaması. Dün ilk yarı en büyük sıkıntı orta saha kanatlarındaydı. Nitekim Riera ve Bruma çıkıp Umut ve Emre’nin oyuna girmesi oyunun hâkimiyetinin Galatasaray’a geçmesini sağladı.

Galatasaray için kime sorsanız defansta sıkıntı olduğunu söyleyecektir. Özellikle stoper için transfer konuşuluyor. Bana göre asıl sıkıntı öncelikle sol bek olmak üzere beklerde transfer yapılacaksa önce her iki kanada yerli bek alınmalı. Galatasaray’ın elindeki stoperlerden daha iyi stoper alabileceğini düşünmüyorum.

Forvette en formda oyuncu Umut ancak maça yedek başladı. Tek akla gelir açıklama dinlendirildiği olabilir. Umut bence maçlara on birde başlamalı. Forvet hattına bakınca çok kaliteli isimlerden oluşuyor ama kaçırdıkları gollere bakınca gol vuruşlarında etkisiz kaldıkları görülüyor. Büyük takımlar bu kadar gol kaçırmaz.

Eray’a güvenen sanırım benden başka kimse yok. Bu sezon fırsat oldukça oynatılmalı yerli kaleci transferi illaki yapılacaksa (Eray kadroda kalacaksa ben karşıyım) kesinlikle oynayabileceği bir takıma kiralanmalı. Emre’de Galatasaray taraftarının nedense güvenemediği isimlerden bir diğeri olarak göze çarpıyor. Ancak mevcut kadroda orta sahanın solunda en iyi seçim olarak görünüyor. Oynadığı maçlarda oyuna olumlu katkı yapmayı başardı. Aynı şekilde o bölgeye transfer yapılacaksa oynayabileceği bir takıma kiraya verilmesi en uygun seçenek olacaktır.

Kasımpaşa ilk yarı çok etkili oldu. Ancak ikinci yarı kontrolü rakibe bıraktı. Kazanabilselerdi çok büyük bir avantaj yakalayacaklardı. Şampiyonluk için beraberlik kötü görünebilir ancak Avrupa kupaları için çok kötü olduğunu düşünmüyorum. Kasımpaşa bu çizgisini korursa en kötü ihtimalle UEFA biletini alacaktır.

Geçen hafta Sivas maçında hakem kötüydü bu bir gerçek. Ancak hakem hatalarının sadece Galatasaray’a yaradığını düşünenler maçta ilk atılan oyuncunun Galatasaray’dan olduğunun farkında değillerdi muhtemelen!  Eboue’ye atılan dirseği de görmediler diye düşünmüştüm. Dün birkez daha Eboue’ye yapılan bariz faul verilmeyince ceza alanı içinde Eboue’ye faul yapmak serbest diye bir kural var diye düşündüm artık. Bir diğer tarafta hakem hatalarıyla sezon başından beri maç kazanan Fenerbahçe, maçta en büyük hatası Mustafa Pektemek’in koluna çarpan topta penaltı vermemek olduğu halde verdiği diğer doğru kararlarda bile Fenerbahçe tarafından eleştiriliyor. Bu hakemleri tesir altına almak adına atılmış bir adımdır. Aksini düşünmek kendi faydasına olan hataları da söyleyebilmekten geçer. Ki böyle bir şeyi bu güne kadar duymadık.

Galatasaray için tüm yollar devre arasına çıkıyor. Juventus maçında alınacak sonuç transferi etkileyecektir. İlle de yabancı alınacaksa sadece kalitesi tartışılmayacak bir sol bek alınmalı. Diğer transferler yerli isimler olmalı.

Galatasaray kazanamasa da ikinci yarı oynadığı oyunla umut vermeyi başardı. Ancak lig kısalıyor ve hedeflerden yavaş yavaş uzaklaşılıyor. Devre arasına kadar ne kadar az kayıp olursa Galatasaray için o kadar iyi olacak.