29 Kasım 2013 Cuma

13.Hafta Maçları 2013/2014

Elazığspor-Bursaspor

Elazığ ligin dibinde, haftalardır yeniliyorlar. Hoca değişikliği de sonuç vermedi. Bursa da sıkıntılı ancak bu maçı kazanmalarını bekliyorum.

Sivasspor-Antalyaspor

Normalde Sivas kazanır derdim ancak önemli eksikleri var. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Sivas galibiyeti.

Kayserispor-Akhisar Bld.

Kayseri uzun bir aradan sonra kazandı. Akhisar evinde ilk kez yenildi ve deplasmanlarda kötüler. İlk tercihim Kayseri galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Gençlerbirliği-Gaziantepspor

Geçen hafta kaybettiler ancak Gençlerbirliği daha iyi durumda. Gaziantep’in Elazığ galibiyeti ölçü değil. Gençlerbirliği galibiyeti bekliyorum ikinci tercihim beraberlik.

Fenerbahçe-Beşiktaş

Fenerbahçe maçın favorisi ligin kader maçlarından birisi olacak. Fenerbahçe’nin kazanacağını düşünüyorum.

Trabzonspor-Erciyesspor

Trabzon Avrupa’da doludizgin gidiyor. Erciyes son haftalarda toparlandı. Yinede Trabzon kazanacaktır.

Eskişehirspor-Karabükspor

Karabük son haftalarda iyi sonuçlar aldı. Eskişehir’de evinde iyi sonuçlar alınıyor. İlk tercihim Eskişehir galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Kasımpaşa-Galatasaray

Galatasaray Avrupa’da iyi gitmiyor. Ligde durum iyi değil. Kasımpaşa lig ikincisi iyi futbol oynuyorlar. İlk tercihim Kasımpaşa galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Konyaspor-Rizespor


Konya evinde iyi sonuçlar alıyor. Rize ilk beş haftada aldığı dört galibiyetten sonra maç kazanamadı. İlk tercihim Konya galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

28 Kasım 2013 Perşembe

Aydınlıktan Karanlığa

Real Madrid maçında Galatasaray iki farklı görüntü çizdi. İlk yarı eksik rakibine birkaç pozisyon dışında fırsat vermedi. Bu pozisyonlardan bir tanesi maçın başında Bale’in ofsayttan çıktığı pozisyondu. İlk yarıda Galatasaray Umutla etkili oldu. Bu pozisyonlardan birisinde Ramos kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Diğerinde ise gol geldi.

İlk yarıda Real Madrid’in kaleyi bulan tek şutu gol oldu. Dün yazdığım yazıdan farklı olarak Burak yerine Umut ve sol kanatta Riera yerine Amrabat oynadılar. Umut beklide takımın en iyi oyuncusuydu. Maçın adamı seçilen Arbeloa maçı bitiren oyuncu oldu. Ancak burada Dany ve özellikle Amrabat’ın savunma hatalarını konuşmak gerek. İkinci ve üçüncü golde Galatasaray’ın sol tarafı iflas etti. Tamam Dany bek olarak sorumlu ancak Amrabat’ın savunmada beki kontrol etmesi gerekiyordu. Hucumda da etkisiz olan Amrabat bence ilk çıkması gereken oyuncuydu. Mancini en azından ikinci golden sonra Amrabatı oyundan almalıydı diye düşünüyorum. Değişiklik yapmakta geç kalındı. Selçuk dün iyi bir oyun çıkardı. İkinci devre ayakta kalan ender Galatasaraylı oyunculardan birisiydi. Melo'da iyilerdendi. Drogba iyi oynadı ancak maç sonu fazlasıyla enerjisi tükendi. Eboue etkili bindirmeler yaptı. İkinci yarı kanada inip yerden yaptığı iki ortaya Umut yetişemedi Galatasara için bu pozisyonlar kırılma anlarıydı. Umut’un ikinci yarının başında ofsayt bayrağıyla geçersiz olan golüde kritik bir andı. İkinci yarıda birde Drogba’nın kafa şutu vardı gol olabilecek. Real Madrid ise kaleyi bulan dört şutunda golü buldu.

Chedjou ve Gökhan çok kötü bir maç çıkarmadılar. Ancak sol taraftaki delik onları hesaba ortak etti. Bruma kötü değildi. Oyunu her an değiştirebilecek potansiyeli var. Ancak takıma alışması ve maç ritmini bulması gerekiyor.

Eray maçı kurtarış yapamadan tamamladı. Yediği gollerde bariz bir hatası yoktu ancak ilk iki golü Muslera çıkartabilirmiydi bilemiyorum.

Sneijder sakatlıktan yeni çıktığı için hazır değildi. Sneijder yerine Burak ikinci yarı düşünülebilirdi.

Galatasaray’ın hedef maçı Juventus maçıydı. Ancak son iki maçta alınan yenilgiler o maç içinde umut vermiyor. Kopenhag’ı deplasmanda yenemiyorsan on kişi kalmış yedek kadrosuyla çıkmış Real Madrid’e ikinci yarı teslim oluyorsan takım kaybetmeye alışır. Galatasaray’ın bu iki maçtan en azından iki puan çıkartması gerekiyordu. Juventus maçını kazanmaktan başka yol yok. Mancini bile taraftardan umutluysa durum gerçekten sıkıntılıdır.

Galatasara’ın bu sene geri düştüğü maçları çevirmekte zorlanıyor. Çok çabuk demoralize oluyorlar. Real Madrid maçında da ikinci golden sonra bazı oyuncular için sanki maç bitmişti.

Galatasaray için Juventus maçı çok önemli bunu sağır sultan bile biliyor. Ancak şampiyonlar liginde her yıl yer almak için bu hafta ligde oynanacak Kasımpaşa maçı bir o kadar önemli.

Galatasaray’ın ikinci yarıyı unutup hatalarından ders alıp lige dönmesi gerekiyor. Ligde alınacak sonuçlar takımın morali için çok önemli.


Önümüzdeki maçlarda ilk yarıdaki Galatasaray’ı izlemek umuduyla… 

27 Kasım 2013 Çarşamba

Bir Kez Daha Real Madrid-Galatasaray

Bugün Galatasaray şampiyonlar liginde Real Madrid deplasmanına çıkıyor. İlk maçta alınan farklı yenilgi nedeniyle Galatasaray ilk defa Madrid karşısına bu kadar umutsuz çıkacak. Galatasaray bugün kaybedebilir beklentiler bu yöndedir.

Büyük kişiler, büyük kurumlar ve hatta büyük devletler kaybederken bile kazanırlar. Zor günlerinde ayakta durabilenler hatalarından ders alanlar başarılı olur.

Bugün sonuç ne olursa olsun Galatasaray’ın genç kalecisi Eray İşcan için çok önemli bir gündür. Bir futbolcu için Madrit’te oynanan Real maçı kariyerinde oynayabileceği en önemli maçlardan birisidir. Eray bu şansı yirmi iki yaşında yakalamış olacak. Türkiye’de genç oyuncular için en çok ileri sürülen bu maçta oynatılır mı gerekçesi, maçın ağırlığını kaldıramadı heyecanlandı, şeklinde yapılır. Bu maçtan sonra Eray için bu gerekçeler söylenemeyecektir. Bu akşam iyi bir oyun çıkartırsa Eray artık Muslera’nın yedeğidir diyebiliriz. Muslera sakatlandıktan sonra oynanan maçlarda Eray için ciddi anlamda ölçü olabilecek bir maç yoktu. Bu maç Eray için çok önemli bir sınav olacak.

Bruma bence iyi bir oyuncu. Ancak kendini geliştirmesi adına sürekli oynatılmalı.

Ünal Aysal başkan olduktan sonsa ilk hedef sportif başarıydı. Bu doğrultuda transferler yapıldı ve hedeflere fazlasıyla ulaşıldı. Kadro yaşlandı ve yabancı sayısı arttı. Artık kadronun gençleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Gelen haberlere göre Sneijder oynayabilecek durumda. Ancak Galatasaray’ın hedef maçı bu maç değil. Galatasaray bu maçtan bir puan çıkarsa bile Juventus’un Kopenhag’ı yenmesi durumunda son maçta yinede kazanmak zorunda kalacak. Sneijder bu akşam oynayıp sakatlanırsa Juventus maçını kaçırabilir. Bence Sneijder bu maçta oynatılmamalı.

Eray, Eboue, Chedjou, Gökhan, Dany, Bruma, Selçuk, Melo, Riera, Burak ve Drogba mevcut kadroda çıkabilecek en iyi on bir diye düşünüyorum. Ve bu kadronun en iyi oynadığı diziliş  olan 4-4-2 tercih edilmelidir. Galatasaraylı oyuncuların öncelikle puan alacaklarına inanmaları gerekiyor. Son düdük çalana kadar skor ne olursa maçın her anında mücadele etmeliler.

Rakipte önemli eksikler var. Ancak muhtemel maç kadrosuna bakınca Real Madrid’in eksiklerini aratmayacak bir kadrosu olduğunu görüyoruz. Grup birinciliğini garantilemeleri sahaya kazanmak için çıkmayacakları anlamına gelmez. Bu akşamki maç ilk maçtan daha kolay olmayacak.

Galatasaray resmi maçlarda yedinci kez Real Madrid maçına çıkacak bu güne kadar üç galibiyet üç yenilgi aldı. Galatasaray deplasmanda oynadığı iki maçta 3-0 yenilgiyle sahadan ayrıldı. Önemli olan üst düzey takımlarla sürekli oynayabilmek ve bunun yolu Şampiyonlar Liginden geçiyor.


Genel kanı Galatasaray’ın kaybedeceği hatta fark yiyeceği yönünde olsada akşam umutlu bir şekilde maçı izleyeceğim. Galatasaray’dan beraberlik ve hatta galibiyet bekliyorum. Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz veya kaybedilmez… 

26 Kasım 2013 Salı

12.Haftanın Ardından 2013-2014

Maçların yedisinde iki olasılık ikisinde tek olasılık olarak yaptığım tahminlerde dört maçın sonucunu doğru olarak tahmin edemedim. Sonuçlarını doğru olarak tahmin ettiğim beş mücadelenin dört tanesi ilk tercih ettiğim tahmin yönünde, bir tanesi ise ikinci tercihim yönünde sonuçlandı. Milli maç arası tahminlerimi olumsuz yönde etkiledi. Bu haftaki tahminlerim kötüydü. 

Çaykur Rizespor-Kayserispor

Kayseri bu galibiyetle hayata döndü. Rize'de kötü gidiş sürüyor. Milli maç arası da Rize'ye yaramadı.   


Bursaspor-Kasımpaşaspor

İki takım puanları paylaştılar. Kasımpaşa'nın ilk beraberliği oldu. Bursa'da Batalla krizi büyük sorun. Kasımpaşa bu hafta Galatasaray ile çok önemli bir maça çıkacak.


Galatasaray-Sivasspor

Galatasaray çok önemli bir galibiyete imza attı. Kasımpaşa ile oynayacakları maç iki takım içinde çok kritik bir hal aldı. Sivas kaybedilen puanlardan çok kırmızı kartlara üzülmüştür.

Erciyesspor-Gençlerbirliği

Ligin başındaki Erciyes geri döndü. İki maç üst üste kazanarak doğru yola girdiler. Gençlerbirliği Mehmet Özdilek ile üç maç kazandıktan sonra ilk yenilgisini aldı.


Gaziantepspor-Elazığspor

Sergen Yalçın Gaziantep'te iyi bir başlangıç yaptı. Ancak bu maç ölçü olmamalı. Elazığ düşmeye en yakın takım bu maçla birlikte üst üste sekizinci yenilgilerini aldılar.


Antalyaspor-Fenerbahçe

Fenerbahçe yine son dakikalarda kazandı. Beşiktaş maçını kazanırlarsa şampiyonluğu büyük oranda garantileyeceklerdir.

Trabzonspor-Eskişehirspor

Trabzon evinde önemli bir galibiyet aldı. Eskişehir üst sıralardaki takımlardan sadece Kasımpaşa'yı yenebildi. Galatasaray ile berabere kaldı. Diğer dört maçta yenildiler. Eskişehir büyük maçları genelde kaybediyor.

Akhisar Bld.-Karabükspor

Karabük iki beraberlikten sonra iki galibiyet alarak üst sıralara tırmandı. Akhisar evinde ilk yenilgisini aldı.

Beşiktaş-Konyaspor

Beşiktaş kazanarak yarışta varım dedi. Bu hafta liderle önemli bir maça çıkacaklar.



22 Kasım 2013 Cuma

12.Hafta Maçları 2013/2014

Çaykur Rizespor-Kayserispor

Kayseri on haftadır Rize altı haftadır kazanamıyor. İki takımda bu süreçte üç beraberlik aldı. Kayseri üç beraberliği deplasmanda aldı. İki takımda kötü durumda ilk tercihim beraberlik olacak. Ev sahibi olması nedeniyle ikinci tercihim Rize galibiyeti.

Bursaspor-Kasımpaşaspor

Kasımpaşa beş maçtır kazanıyor. Bursa üç maç kazandıktan sonra iki maç kaybetti. İlk tecihim Kasımpaşa galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Galatasaray-Sivasspor

Galatasaray zor günler yaşıyor. Hafta içi Şampiyonlar Ligi maçı var. Bu maçı kazanabilirse çok büyük moral kazanacaktır. Sivas son beş maçta dört galibiyet bir beraberlik aldı. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Sivas Galibiyeti olacak.

Erciyesspor-Gençlerbirliği

Gençlerbirliği hoca değişikliğinden sonra üç maç kazandı ligin dibinden on ikinci sıraya çıktılar. Erciyesspor geçen hafta kazanarak altı hafta sonra ligde ikinci galibiyetini aldı. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Gençlerbirliği galibiyeti olacak.

Gaziantepspor-Elazığspor

Elazığspor yedi maçtır yeniliyor. Gaziantep üç maçta iki galibiyet bir beraberlik aldıktan sonra üç maç kaybetti ve Bülent Uygun gitti Sergen Yalçın geldi. Kaybettikleri üç maç Fenerbahçe, Sivas ve Kasımpaşa maçlarıydı. Ligde çoğu takım ligin ilk üç sırasındaki bu üç takımla üst üste oynuyor. Bu maçlar çok teknik direktörün canını yakacaktır. Bu maçın sonucunu kestirmek zor. İlk tercihim Gaziantep galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Antalyaspor-Fenerbahçe

Fenerbahçe dolu dizgin gidiyor. Derbi maçın moraliyle bu maçı da kayıpsız geçeceklerdir. 

Trabzonspor-Eskişehirspor

Trabzon geçen hafta 2-0 öne geçtiği maçta 3-2 kaybetti. Eskişehir ligin iyi takımlarından. Zor maç olacak. İlk tercihim Trabzon galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Akhisar Bld.-Karabükspor

Karabük yedi maç aradan sonra kazandı. Akhisar evinde beş maçta dört galibiyet bir beraberlik aldı. İlk tercihim Akhisar galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Beşiktaş-Konyaspor

Konyaspor deplasmanlarda etkili olamıyor. Beşiktaş üç maç berabere kaldıktan sonra geçen hafta kazandı. Beşiktaş kazanacaktır.



15 Kasım 2013 Cuma

Türk Futbolunun Sınırı

Yabancı sınırlaması ile ilgili yazılarımda çok şeyler yazdım. Konuyu yazmaya devam ediyorum ne yazık ki. Bu sezon 6+0+4 olan kural 2014/2015 sezonunda 5+0+3 olarak uygulanacak. 2015/2016 sezonunda ne olacağı belirsiz. Avrupa birliği pasaportu olan oyuncularla ilgili yapılan taleplerin nasıl sonuçlanacağının dışında fikirlerimi yazacağım.

Görünen köy kılavuz istemez. Bu kuraldan en çok etkilenen takım Galatasaray. Yaşanan Fatih Terim operasyonuna da düşünülünce Galatasaray'ın iki üç ay içinde nasıl yıprandığını görebiliyoruz. Amaç bence Galatasaray'ın yıpratılmasıydı ve bunda fazlasıyla başarılı oldular. Yorgan gitti kavga bitmedi hala yabancı sınırlamasında bir gelişme yok.

Yabancı sınırlaması esnetilsin diyenlerin en büyük itirazı dört yabancının tribünde olması. Diğer bir itiraz noktası yerli oyunculara değerlerinin çok üzerinde fiyatlar istenmesi. Yerli oyuncu havuzunun çok sınırlı olmasıdır.

Yabancı sınırından memnun olan kişilerde Türk oyuncuların daha fazla şans bulması ve Milli Takımın başarısını ileri sürüyorlar.

İki taraf içinde daha bir sürü sebep sıralanabilir.

Bu kural yabancıların performansını aşağı çekiyor buna kimsenin itirazı olmaz sanırım. Yabancıların performansı düşünce haliyle takımların performansı da düşüyor. Bu durumdan yerlilerin etkilenmemesi düşünülemez. Milli takımın durumundan memnun olan var mıdır?

Konuyu daha fazla tartışmadan aklıma gelen çözümü yazacağım. Tamam, madem biz bu işi bilmiyoruz. Bizi dinleyen yok. Milli takımı kurtarmak için Fatih Terim tek çare olarak görüldüğüne göre ve hatta Fenerbahçe taraftarı bile Fatih Terim için tezahürat yapıyorsa bu kararı Fatih Terim vermelidir. Milli takım ile bir an önce uzun süreli sözleşme yaptıktan sonra en azından önümüzdeki beş yılın yabancı sınırının ne olacağına karar vermesi gerekiyor. Fatih Terime itiraz eden olmaz diye düşünüyorum. Olursa da milli takıma seçilirken niye itiraz etmediniz amacınız Galatasaray'ı yıpratmak mı demeyeceğim. İsimler çoğaltılabilir belli başlı Teknik direktörler olabilir. Ama bu kararı futbolun içinden bu işi yapan başarıda ve başarısızlıkta sorumlu gördüğümüz teknik direktörler versin. Bu çalışmanın koordinasyonunu milli takımlar sorumlusu Fatih Terim yapsın. Karar oy birliği ile mi verilir bilemem benim tercihim bu yönde.

Mantık çerçevesinde her türlü karara saygılıyım. Uygulama bugün bile değiştirilir ve amaç gerçekten Türk Futbolunun gelişmesi ve Milli Takımın başarısı ise eğer hemen uygulamaya geçilebilir. Buna itiraz edenler olacaktır sebep bellidir hiç önemli değil amacımız üzüm yemek en kötü ihtimalle 2015/2016 sezonundan başlayarak bir an evvel karar verilmelidir. Öncelikle iki olasılık var yabancı sayısı artırılacaktır veya azaltılacaktır. Daha öncede belirttiğim gibi bunun kararını bu işi yapan kimsenin itiraz etmeyeceği kişiler vereceklerdir.

Kişisel fikirlerimi belirtecek olursam dikkat edilmesi gereken nokta karar hangi yönde çıkarsa çıksın toplam yabancı sayısı ne olacaksa bu sayının on sekiz kişilik kadroda yer alması gerekiyor. Türk futbolunun tribünde oturan oyuncuya garanti paralar verme lüksü yok. Örneğin 6+0+4 değil 6+4(dört kişi yedek kulübesinde bulunabilir) ya da karar aksi yöndeyse 4+2 şeklinde olabilir. Esas olan tribüne yabancı gönderme zorunluluğunun ortadan kaldırılmasıdır. Bunun dışında çok farklı öneriler getirilebilir. Benim aklıma ilk gelen belli bir yaş altı yabancı oyuncuların bu sınırlama dışında tutulması olabilir. Bu yaş 18-22 arası bir yaş olabilir ve belki bu kapsamda alınacak oyuncu sayısına da bir sınırlama getirilebilir. Burada amaç alınan yabancıların genç olması uzun yıllar faydalanılabilmesi veya bonservisle satılabilmesi olacaktır.

Yabancı sınırının düzenlenmesinin tek başına faydalı olacağına inanmıyorum. Altyapı ile ilgili yapılacak bir çalışmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Altyapıda eğitim veren hocalar için bu konuda tartışılmayacak kişiler tarafından eğitim verilmesi öncelikli yapılması gereken noktadır. Bu eğitimleri TFF organize etmelidir. Eğitimde neler olacağı ve kimler tarafından verileceği ile ilgili programı bu konuda uzman olmuş bir ekip yapmalıdır. Kadroda belli sayıda altyapıdan oyuncu bulundurma zorunluluğu getirilebilir. Dayatmalara karşıyım benim fikrim A takımda altyapıdan oyuncu oynatan genç oyunculara şans veren takımlara bazı teşvikler verilmesidir. A milli takım ve alt yaş gruplarındaki milli takımlara oyuncu gönderen takımlara teşvikler verilmelidir. Burada dikkat edilecek nokta oyuncunun oynadığı takım yerine alt yapıdan itibaren oynadığı tüm takımlara oynadığı süre ile orantılı olarak bir ödeme yapılmasıdır. Her yıla ödenecek miktarın yaş ilerledikçe azalması altyapıda emek veren takımların daha fazla ödeme almasını sağlayacaktır. Örnekler çoğaltılabilir önemli olan adım atmak bu konuları tartışmaya açmak.


Bakın yabancı sınırı kaldırılsın ya da hiç yabancı olmasın demiyorum. Kararı bu işte uzman kişiler versin uzun vadeli bir plan yapılsın. Ayrıca öncelikle altyapıyı düzeltelim bununla ilgili ciddi bir çalışma yapılsın diyorum. Amaç gerçekten Türk futbolunun iyiliği ise bu sese kulak verin. Ben elimden geldiğince bu taleplerimi daha çok kişiye ulaştırmaya çalışacağım. Umarım bir adım atılır.

13 Kasım 2013 Çarşamba

11.Haftanın Ardından 2013/2014

Maçların yedisinde iki olasılık ikisinde tek olasılık olarak yaptığım tahminlerde iki maçın sonucunu doğru olarak tahmin edemedim. Sonuçlarını doğru olarak tahmin ettiğim yedi mücadelenin altı tanesi ilk tercih ettiğim tahmin yönünde, bir tanesi ise ikinci tercihim yönünde sonuçlandı.

Elazığspor-Erciyesspor

Erciyes deplasmanda çok önemli bir galibiyete imza attı. Elazığ'da teknik direktör değişikliği şimdilik olumlu sonuç vermedi. Ligden düşmeye en yakın takım Elazığ olarak görünüyor.

Eskişehir-Akhisar Bld.

Eskişehir geçen hafta yenildikten sonra bu hafta kazandı. Akhisar deplasmanda yine istediği sonucu alamadı.

Kasımpaşa-Gaziantepspor

Kasımpaşa rahat kazandı. Bu performansla en azından UEFA'ya gideceklerdir. Artık şampiyonlar ligi bile sürpriz olmaz. Bursa ve Galatasaray maçları hedefleri için çok önemli olacak. Gaziantep kaybetti ve hoca görevden alındı.

Kayserispor-Beşiktaş

Beşiktaş nihayet galibiyeti hatırladı. Kayseri kaybetti sıkıntıları devam ediyor.

Sivasspor-Bursaspor

Sivas kazanmaya devam ediyor. Üçüncü sıraya kadar yükseldiler. Bursa üç maç kazandıktan sonra ikinci mağlubiyetini almış oldu.

Karabükspor-Rizespor

Karabük iki beraberlikten sonra kazanabildi. Çok önemli bir üç puan aldılar. Rize için devre arasında transferler bekliyorum.

Konyaspor-Antalyaspor

Konya çok önemli bir galibiyete imza attı. Evlerinde kazandıkları maçlar nefes almalarını sağlıyor. Antalya beş maç aradan sonra kaybetti.

Gençlerbirliği-Trabzonspor

Trabzon iki farkla öne geçtiği maçta yenilerek büyük bir şok yaşadı. Gençlerbirliği üç maç üst üste kazanarak ligin dibinden orta sıralara yükseldi.

Fenerbahçe-Galatasaray

Fenerbahçe kazanarak şampiyonluk yolunda çok önemli bir avantaj yakaladı. Galatasaray önce Sivas ardından Kasımpaşa ile oynayacak. İki maçta alacağı sonuçlar ligi nerede bitireceği ile ilgili çok büyük önem arz ediyor.

11 Kasım 2013 Pazartesi

Fenerbahçe-Galatasaray

Dünya Derbisinde Beklenen Sonuç

Öncelikle kazananı kutlayarak yazımıza başlayalım. Fenerbahçe hak ederek kazandı. Ortalama bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisinden çok daha centilmence bir maç izledik.

Pozisyon yönünden kısır bir maç oldu. İki takımda pozisyon bulmakta zorlandı. Bireysel hatalar maçın sonucunda etkili oldu.

Dünya derbisi diye kendimizi avuttuğumuz şu maçı yabancı birisine izletmek işkence olur. Futbol adına fazla bir şey bulamayacağımız maçta mücadele dışında izlemeye değer bir şey yoktu.

Galatasaray sezon ortasında hoca değiştirdi. Önemli oyuncularını sakatlık nedeniyle kullanamıyor. Kadıköy deplasmanında kazanamıyor. Fenerbahçe ligde lider konumda son dakikalarda attığı gollerle maçlar kazandı. Maçın favorisi Fenerbahçe olarak görünüyordu. Oyun olarak net bir üstünlük kuramasa da Fenerbahçe eline geçen fırsatları değerlendirerek çok önemli bir galibiyet elde etti.

Mancini takıma yeni bir oyun anlayışı aşılamaya çalışıyor. Az pozisyon bulmak pahasına rakibe az pozisyon vererek oynamayı tercih ediyor ve oyun olarak başarısız olduğunu söyleyemeyiz. Ancak skor olarak Kopenghag maçı dışında bu oyunda başarılı olamadı. Belki birde maçın büyük bölümünde rakibe pozisyon vermediği ve puan almayı başardığı için Juventus maçını sayabiliriz. Bu noktada Sneijder’in form tutmuşken sakatlanmasının şanssızlığını unutmamak gerekiyor ancak Mancini’nin bir alternatif yaratması gerekiyordu. Sneijder gibi skor bulma şansınız yüksek bir oyuncunuz sakatken Drogba ve Burak forvetiyle gerçek 4-4-2 denenebilir diye düşünüyorum. Ayrıca orta saha için Melo, Selçuk ve Ceyhun bana göre ancak beraberlik ve hatta az gol yemek hedeflenmiyorsa düşünülebilir. Galatasaray bir şekilde kalesinde golü görüyor. Bu sıkıntının çözümü kolay olmayacak. Bence sanıldığı gibi sıkıntı defansta değil öncelikle orta sahanın doğru dizilişte oynaması gerekiyor. Melo ve Selçuk orta ikili burada oynamanın bir anlamı yok. Kanatlarda etkili rakiplere karşı oynarken Emre ve Sabri düşünülebilir. Daha hücumcu bir kadro için Bruma ve Aydın oynatılmalı. Burada dikkat edilecek nokta savunma yönü sınırlı Aydın ile oynuyorsanız sol bek Riera değil Dany olmalı.

Takıma sezon ortasında gelmiş, takımı ve ligi tanımayan yabancı bir teknik direktörü çok fazla eleştirmeyi uygun bulmuyorum. Bu noktada Tugay Kerimoğlu’nun takımı daha iyi tanıdığı için Mancini’ye yardımcı olması gerekiyor. Kopenhag maçından beri takımda bir panik havası var. Takım geriye düşünce yapılan değişiklikler tutmadı. Ve maça başlayan kadrolara bakınca teşhisin doğru koyulamadığını düşünüyorum.

Fenerbahçe’nin penaltı pozisyonundan önce kazandığı serbest vuruşta Bruma topa doğru Emre’nin sağından hareketlenince Emre sağı kapatmaya çalıştı. Bruma sol taraftan topa hareketlenince Emre kendini sola doğru attı Bence temas yoktu ve Emre’nin niyeti topla oynamak değildi. Ki bir faul vardıysa da top Fenerbahçeli oyuncuya gelmişti avantaj oynatılabilirdi. Tabiî ki bu kelebek etkisi yorumların sonu yok. Hakem yanlış görmüş de olabilir. Chedjou’nun pozisyonda ayağı kaydı ve hakemde isteyerek müdahale ettiğini düşündü. Tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Fenerbahçe’nin ikinci golünden önce bir pozisyonda
 Sow ofsaytta olmadığı halde yardımcı hakem muhtemelen pasifteki oyuncuya ofsayt bayrağı kaldırdı. Ve Fenerbahçe’nin pozisyonunu kesti. İşin garibi aynı yan hakem ikinci golde topa hareketlenen Emenike’yi pasif olarak düşündü. Webo’nun pozisyonda bırak işareti var. Emenike topa hareketleniyor ve topu Webo aldıktan sonrada pasifim diye elini kaldırıyor. Kesin olan bir şey var iki pozisyondan en azından birisinde hakem hata yaptı. Ve top ofsayttaki oyuncuya gelmiyorsa başka birisine geliyorsa ofsayt kesinlikle olmaz diye bir kural var sanırım! Son dakikada Galatasaray’a verilen penaltının farklı uygulamalarını görüyoruz. Pozisyon çarpma, kimi pozisyonlarda el açık olunca penaltı veriliyor. Bazı pozisyonlarda çarpma diye verilmiyor. Ayarı yok asıl merak ettiğim konu maç iki farklı değil de tek farklı olsaydı hakemler bu penaltıyı verirler miydi? Kişisel görüşüm oyunun sonucuna tesir edebilecek bir skor olsaydı penaltıyı çalmayacaklarıydı.  


Fenerbahçe için söylenecek fazla bir şey yok. En yakın rakibiyle dört puan Galatasaray ile dokuz puanlık bir puan farkı oluştu. Bu performansla rakiplerinin ne yaptığına bakmalarına ihtiyaç yok. Şampiyonluğun açık ara favorisi konumundalar.

8 Kasım 2013 Cuma

11.Hafta Maçları 2013/2014

Elazığspor-Erciyesspor

İki kötü takımın mücadelesinde ilk tercihim beraberlik. Hoca değişikliği ve evsahibi avantajı nedeniyle ikinci tercihim Elazığ galibiyeti.

Eskişehir-Akhisar Bld.

Eskişehir geçen hafta yenildikten sonra bu hafta kazanmak isteyecektir. Akhisar deplasmanlarda etkili olamıyor. Eskişehir galibiyeti bekliyorum. İkinci tercihim beraberlik olacak.

Kasımpaşa-Gaziantepspor

Kasımpaşa formda Gazinatep iki haftadır yeniliyor. Kasımpaşa kazanır.

Kayserispor-Beşiktaş

Kayseri geçen hafta deplasmanda bir puan aldı. Beşiktaş üç maçtır berabere kalıyor. Puan kaybına tahammülleri yok. İlk tercihim Beşiktaş galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Sivasspor-Bursaspor

Sivas formda Bursa son haftalarda toparlanmıştı geçen hafta son dakika golü ile yenildiler. İlk tercihim Sivas galibiyeti ikinci tercihim beraberlik olacak.

Karabükspor-Rizespor

Karabük iki haftadır berabere kalıyor. Rize son haftalarda istediği sonuçları alamadı. Evsahibi olması sebebiyle Karabük galibiyeti bekliyorum. Diğer tercihim beraberlik yönünde.

Konyaspor-Antalyaspor

Konya iki maçtır yeniliyor evlerinde daha iyiler. Antalya üç maç kazandıktan sonra iki maçtır berabere kalıyor. Beraberlik bekliyorum ikinci tercihim Konya galibiyeti olacak.

Gençlerbirliği-Trabzonspor

Gençlerbirliği hoca değişikliğinden sonra iki maç kazandı. Trabzon Avrupa’da doludizgin gidiyor. İlk tercihim beraberlik ikinci tercihim Trabzon galibiyeti olacak.

Fenerbahçe-Galatasaray

Galatasaray Ünal Aysal döneminde hiç bu kadar sıkıntılı Fenerbahçe maçına hazırlanmamıştı. Uzun bir aradan sonra Fenerbahçe maçın açık ara favorisi. Galatasaray’daki eksikleri de düşününce Fenerbahçe galibiyeti bekliyorum.

6 Kasım 2013 Çarşamba

Kopenhag-Galatasaray

Günah Keçisi Aranıyor

Kadroya bakınca ilk maçtan farklı olarak sol bekte Dany yerine Riera, sakatlıklar nedeniyle Muslera-Eray ve Sneijder-Aydın değişikliklerini gördük. Dany ilk maçta iyi oynamıştı. Sol bek olarak oynamasına rağmen sağ korner direğinden Melo’ya orta yaparak ilk golün asistini yapmıştı. Savunma yönü en kuvvetli olan sol bek adayı olduğu düşünülünce de ben yine Dany oynar diye düşünmüştüm. Sol bek olarak Riera ile başlayıp sol açık olarak önünde Aydın Yılmaz oynayınca Galatasaray’ın sol kanadı savunma yönünden sırıttı. Maçın başında yenilen golde bu bölgeden geldi. Dany sanırım Kayseri maçı performansı nedeniyle oynatılmadı. Riera ise yabancı sınırlaması nedeniyle ligde forma giymemişti. Aydın hücumda çok kötü değildi ancak savunma yönü çok zayıf kaldı. Eray maçtan önce çoğuna göre Galatasaray'ın en zayıf halkasıydı. Ancak yenilen golde yapabileceği hiçbir şey yoktu. Karşı karşıya bir pozisyonu da kurtarmayı başardı.

Galatasaray maçın başında rakibin baskısını kıramadı. Takım halinde yapılan hatalar zincirinden sonra henüz altıncı dakikada gol geldi. Aydın'ın adamını kovalamaması, Riera'nın yerden yapılan ortada ayağını kaldırması ve defansta yapılan ortaya müdahale bile etmeye çalışılmaması aynı pozisyonda birleşince golü kalemizde gördük. Golden sonra Kopenhag'ın bir topu da direkten döndü. Bu dakikadan sonra ilk yarının sonuna kadar Galatasaray oyunun hakimiydi  Drogba'nın ortasında Burak yeterince iyi vuramayınca kaleci topu kurtardı. Dönen topu Bruma ağlara gönderdi ancak ofsayt nedeniyle gol geçerlilik kazanmadı. Aydın'ın ortasında yine Burak etkisiz bir kafa vuruşu yapınca gol gelmedi. Aydın'ın yerde kaldığı pozisyonda ise hakem oyunu devam ettirmeyi tercih etti. Net temas olmasa da pozisyon bence faul olmalıydı. Aydın bu pozisyonda rakibin üstünden atlamaya çalışmasaydı net bir müdahale gelecekti. Kornerde bu kez Melo ile Galatasaray direğe takıldı. Direkten dönen pozisyonda Melo bir şans daha yakaladı ancak daha kötü bir vuruşla topu dışarı gönderdi. İlk yarının sonlarında Eray'ın karşı karşıya çıkardığı pozisyondan sonra Drogba'nın kaçırdığı pozisyonla ilk yarı sona erdi. İkinci yarıda Ceza alanı içinden Drogba'nın vurduğu top dışında Galatasaray net pozisyon bulamadı. Galatasaray'ın gördüğüm en büyük eksiklerinden birisi Kopenhag defansının yay civarına uzaklaştırdığı topları takip eden oyuncunun olmamasıydı. Sneijder oynasaydı bu toplardan pozisyonlar bulabilirdi.

İkinci yarıda Umut değişikliği beklerken Aydın yerini Ceyhun'a bıraktı. Bu değişikliğin amacı Selçuk'tan hücumda daha fazla verim almaktı ancak istenen sonuç alınamadı. Ardından Umut oyuna girerken Semih'in çıkıp Ceyhun'un stopere geçmesi çok anlamsızdı. Daha önce böyle bir hamle yapmayı düşünmüşlerse büyük bir hatadır. Benim düşüncem panik halinde yapılmış yanlış değişiklerdi. Burak'ın yerine giren Amrabat da oyuna olumlu katkı yapamadı. Bu hataları Mancini'nin takımı tam olarak tanımamasına bağlıyorum.

Günah keçisi mi? Artık bu huyumuzdan vazgeçelim her kötü sonuçtan sonra günah keçisi bulmak gerçek sorunları bulmamızı engelliyor. Dolayısıyla çözümde üretemiyoruz.

Galatasaray için tek olumlu gelişme Juventus'un kazanamaması oldu. Juventus kazansaydı muhtemelen Galatasaray son maçta Juventusu yense bile grupta ilk ikiye giremeyecekti. Dün alınacak üç puan Galatasaray ve Türk futbolu için çok önemliydi. Büyük bir fırsat kaçtı. Artık gruptan çıkmak için son maçta Juventus galibiyeti şart oldu.

Galatasaray yönetiminin acilen yabancı sorunu ile ilgili girişimlerde bulunması gerekiyor. Galatasaray ligde hiç kullanamadığı Riera ile maça başladı aynı durumdaki Amrabat ise sonradan oyuna girdi. Önümüzdeki yıl yabancı sınırı 5+0+3 olacak. Peki 2014-2015 sezonunda yabancı sınırı nasıl olacak? Ben kişisel tahminimi söyleyeyim denedik bir faydası yokmuş diyecekler şimdi muhalefet eden tek kulüpte nedense fikrini değiştirecek ve yabancı sınırı kaldırılacak ya da fazlasıyla esnetilecek. Bu konuyla ilgili düşüncelerimi ilerleyen günlerde daha ayrıntılı olarak paylaşacağım.

Galatasaray'ın Real Madrid deplasmanından puan çıkarması çok olası değil. Hedef maçı olan Juventus maçına beş hafta gibi uzun bir süre var. Umarım sakatlar düzelir ve takım toparlanır. Juventus maçında alınacak galibiyet Galatasaray'ı bir üst tura çıkaracaktır.

Kaybedilen sadece bir maç dünyanın sonu değil. Şampiyonlar liginde ilk golü bulmak çok önemli Galatasaray ilk golü yediği iki maçı kaybetti. İlk golü attığı iki maçta ise bir galibiyet bir beraberlik elde etti. Yenilen golden sonra ilk yarı kurulan baskı ve pozisyonlardan gol çıkmayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Kopenhag'a nasıl yeniliriz demek hem rakibe hem de futbola saygısızlık olur. Artık bu maçı kenara bırakıp önümüzdeki maçlara bakmamız gerekiyor.

5 Kasım 2013 Salı

10.Haftanın Ardından 2013/2014

Maçların dördünde iki olasılık beşinde tek olasılık olarak yaptığım tahminlerde iki maçın sonucunu doğru olarak tahmin edemedim. Sonuçlarını doğru olarak tahmin ettiğim yedi mücadelenin dört tanesi ilk tercih ettiğim tahmin yönünde, üç tanesi ise ikinci tercihim yönünde sonuçlandı. Geçen haftaya yakın bir performans ortaya çıkmış.

Galatasaray-Konyaspor

Galatasaray çok önemli bir galibiyete imza attı. Muslera ve Sneijder'in sakatlıkları büyük kayıp. Konyaspor deplasmandan puan çıkartamadı.


Bursa-Fenerbahçe

Haftanın en keyifli maçında uzatmada Fenerbahçe kazandı. Bursa beklediğimden iyi oynadı. Puan almamaları şanssızlıktı.

Erciyesspor-Kasımpaşa

Kasımpaşa rahat kazandı. Eriyes'i sezon başında beğenmiştim. Kadro dışılar düşünülünce işleri dahada zor olacak.

Trabzonspor-Elazığspor

Trabzon rahat kazandı. Elazığ hoca değişikliğinden sonuç alamazsa toparlanmaları zor görünüyor.

Beşiktaş-Karabükspor

Beşiktaş yine kazanamadı. Zirveden uzaklaşıyorlar. Karabük yine berabere kaldı bir galibiyetle nefes alırlar.

Rizespor-Akhisar Bld.

Rize maç kazanamıyor. Sezon başında topladıkları puanlar olmasaydı sıkıntı yaşarlardı. Akhisar deplasmandan puan çıkarmayı başardı.


Gaziantepspor-Sivasspor

Gaziantep yeniden düşüşe geçti. Sivas çok rahat bir galibiyet aldı. Beklediğimden daha iyi gidiyorlar.

Gençlerbirliği-Eskişehirspor

Gençlerbirliği rüzgarı arkasına aldı. Mehmet Özdilek gelir gelmez etkisini hissettirdi. Eskişehir kritik maçları nedense kazanamıyor.  

Antalyaspor-Kayserispor

Kayseri üç maç aradan sonra puanla tanıştı. Antalya üç maç kazandıktan sonra iki maç beraberlik çıkardı. Beraberlik iki takımı da üzmedi.

2 Kasım 2013 Cumartesi

Galatasaray-Konyaspor

Galatasaray çok önemli bir galibiyete daha imza attı. Kağıt üzerinde kolay görünen sırasıyla Karabük, Kayseri ve Konya maçlarını kazanarak üç maçı üst üste kazanmış oldu. Ancak bu sezon kaybedilen puanlar düşünülünce ne kadar önemli galibiyetler olduğu anlaşılıyor. Kopenhag ve Fenerbahçe maçları öncesinde takıma olumlu yansıyabilecek bir ortam oluşması böylece sağlandı.

Maçın başında Sneijder penaltı noktasından uygun pozisyonda gol atamadı ve sonrasında sakatlanarak oyunu terk etmek zorunda kaldı. Kendisi mi oynamak istedi teknik ekip mi riske etti bilmiyorum ancak oynatılması yanlıştı. Umarım ciddi bir sorunu yoktur. Yabancı sınırlaması varken sakatlığı olan hiçbir yabancı riske edilmemeli ismi ne olursa olsun. Kaleciye geri pasta Muslera yerden kısa hatalı bir pas atınca Konya Galatasaray’ı üçe bir yakaladı ancak bu pozisyonu Gekas pas atmak yerine ceza sahası dışından şut atmayı tercih edince uygun pozisyonu harcadılar. Muslera aynı hatayı birkez daha tekrarladı bu sefer Gekas uzerine gelen Muslera’yı görünce topu boştaki arkadaşına çıkardı ve Konya maçta öne geçti. Galatasaray beraberliği ararken Konya uygun hücum fırsatları yakaladı ancak değerlendiremedi. Galatasaray’ın beraberlik çabaları ancak ilk yarının sonunda Drogba ile sonuç verdi. Devre arasına eşitlikle gidildi. İkinci yarıda sonradan oyuna giren Aydın’ın pasında Burak kaleciyi çalımlayıp topu ağlara gönderdi. Galatasaray tek farkla öne geçti. İlerleyen dakikalarda Galatasaray’ın Chedjou ile bir topuda direkten döndü. Chedjou’nun son maçlarda hücumda etkili olması Galatasary için önemli bir gelişme. Maçta başka gol olmayınca Galatasaray maçtan galibiyetle ayrıldı.

Geçen hafta ikinci devre Emre’nin performansından sonra bu haftada Aydın Yılmaz çok güzel arapası ile Galatasaray’a galibiyeti getirdi. Ne yapıp edip altyapıdan çıkan oyuncularımızdan daha fazla faydalanmalıyız. Hatayı sadece altyapıdan çıkan oyuncularda aramamak gerekiyor sistemde bir yanlışlık var ki yeterince kendilerini geliştiremiyorlar. Efsane olmuş oyuncular için idman bittikten sonra kendisi çalışmaya devam ederdi diye anlatılan haberler duymuşsunuzdur. Bizim gelecek vadeden oyuncularımızın böyle bir şey yaptığını duymadım. Belki bu oyunculara takımın dışında fazladan idman yaptırmak gerekiyor. Yada futbolu bırakmış üst düzey oyunculardan genç oyunculara danışmanlık yapmaları istenebilir.

Bruma’nın ligde neden oynamadığına anlam veremiyorum. Kopenhag maçının iyilerindendi oynadığı çoğu maçta iyi oynadı. Hem hücumda hem savunmada iyi oynuyor ve daha da önemlisi oynadığı mevki itibariyle kadroda rakibi yok. Gökhan ve Hakan iyileşince kadroda yer almasını bekliyorum.


Galatasaray zorda olsa kazandı ve zorlu maçlar öncesinde nefes aldı. Galatasaray’ şampiyonlar ligi maçında başarılar diliyorum.