Galatasaray en son 2007-2008 sezonunda ligde Bursa
deplasmanında kazanabilmişti. Evet istatistikler çok anlam ifade etmez ama
Galatasaray uzun süredir Bursa'da deplasmanda kazanamıyordu. Geçen yılda deplasmanda
sadece beş maç kazanabildiği de düşünülürse Galatasaray için çok önemli bir
galibiyet oldu.
Sezon öncesi etkisiz hazırlık maçlarından sonra Fenerbahçe
ile oynanan Süper Kupa maçındaki etkisiz mahkum oyun çok olumsuz sinyaller
verdi. Evet Bursa maçı ölçü olamaz. Galatasaray kazanmasına rağmen iyide
oynamadı özellikle öne geçtikten sonra kalesinde çok pozisyon gördü ama oyun
önceki maçlara göre umut verdi.
Kısır geçen ilk yarıdan sonra ikinci yarı Bruma’nın
ortasında Galatasaray Burak'la golü buldu. Bu dakikadan sonra özellikle Volkan
Şen’in getirdiği toplarda Bursaspor önemli pozisyonlar buldu. Galatasaray da
kontrataklarla etkili oldu. Ancak iki takımda yakaladıkları pozisyonları
değerlendiremedi. Maçın sonunda ani gelişen Galatasaray atağında Olcan’ın golü
skoru belirledi.
Galatasaray’ın geçen seneden en büyük farkı pasa dayalı
oynamaya çalışması. Prandelli de özellikle bunu belirtti. Ancak henüz takım bu
oyuna adapte olamamış. Ancak bir gayret olduğu görülüyor. Fenerbahçe ve
Bursaspor maçlarında Galatasaraylı oyuncular rakibe attıkları topları bile
rakip takım oyuncularının ayağına oynadı. Takımın bu oyuna ne kadar adapte
olacağını zaman gösterecek.
Muslera Galatasaray'ın yarısı desem abartmış olmam sezona o
kadar iyi başladı ki bu performansıyla tek başına takımı şampiyonluğun içinde
tutacak gibi oynuyor.
Defansın göbeğinde Semih ve Chedjou geçen seneden daha
uyumlular. Sezona iyi başladılar. Bursa maçında da takımın iyilerindendiler.
Bekler hem rotasyon olarak hem de mevcut form durumları göz
önüne alındığı zaman Galatasaray'ın bence en sıkıntılı mevkileri. Sağ bekte Veysel alternatifsizdi. Bursa maçında ikinci golün pasını vermesine rağmen savunmada
çok kötüydü. Volkan Şen’i durduramadı. Volkan başta olmak üzere Bursaspor ileri
ucunun son vuruşlarda ve final paslarındaki yetersizliği ve Muslera’nın
kusursuz performansı Veysel’in hatalarının skora yansımamasının nedenleriydi.
Veysel lig için yeterli olabilir ancak Şampiyonlar Liginde çok daha iyi
oyuncular karşısında çok zor durumlara düşebilir. Telles geldiğinde
performansıyla umut vermişti. Savunmada zaman zaman sıkıntı yaşasa da hücum
performansı ile takıma çok şey katacağı düşünülmüştü. Sezona çok kötü başladı.
Ne savunmada ne hücumda var. Bursa maçında sol bekte Hakan Balta savunmada çok
sırıtmadı ancak hücuma da katkı yapamadı. Üstelik Bursaspor'un Volkan Şen ile
daha çok diğer kanattan geldiği düşünülürse savunma performansı bile yeterli
bulunmayabilir. Tarık Çamdal transferi her iki bekte oynayabiliyor olması
nedeniyle çok önemli. Ortalamanın üzerinde bir performans sergileyebilirse on
birde yeri hazır diyebiliriz.
Merkez orta sahada Melo bildiğimiz gibi istikrarlı oyununu
sürdürdü. Selçuk her geçen gün daha kötü oynuyor. Sezona da çok kötü başladı.
Yekta şuandaki form durumuyla Selçuk’tan daha iyi ve bence tercih yapılacaksa
on birde oynamayı daha çok hak ediyor. Bu bölgeye yapılan Dzemaili transferi en
azından rekabet nedeniyle oyuncuların formunu arttırabilir. Bu transferin
Melo’nun yokluğu ve Avrupa için bu bölgeyi rahatlattığını söyleyebiliriz.
Gerisi oyuncunun performansına kalıyor.
Kanatlardaki kadro derinliği ve oyuncu kalitesi son
yıllarda hiç olmadığı kadar iyi olacak. Özellikle Olcan Adın transferi ve
Bruma’nın sakatlıktan iyi bir şekilde dönmesi Galatasaray kanatlarını güçlü
kılıyor.
Sneijder henüz hazır değil. Altmış dakikalık nefesi var.
Geçen yılın ikinci yarısı ve Dünya Kupasındaki performansından çok uzak. Bunda
sezona geç başlamasının önemli payı olduğunu düşünüyorum. Hazır olunca takıma
önemli güç katacaktır.
Burak aynı değişen bir şey yok. Çok zor pozisyonda golünü
attı. Daha kolaylarını kaçırdı. Bu maçta daha istekli ve gayretli gözükse de
topu kullanmada kötüydü. Yerine giren Umut kısa sürede de olsa etkili oldu.
Pandev transferinin sonuçlarını ilerleyen günlerde göreceğiz. Bence Elmander
tarzı uzun boylu hava toplarında etkili servis yapabilecek bir forvet daha iyi
olurdu. Belkide Prandelli pas oyununu tercih ettiği için Pandev’i tercih etti.
Ancak Mersin’deki sahayı görünce ve Türkiye’de sahaların şartlarını düşününce
pas oyununu oynamanın kolay olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ki
Galatasaray’ın kendi sahası Arena’nın bile geçen senenin belli bölümlerinde
kötü olduğu düşünülürse alternatif bir oyun kurgusu olması gerekiyor. Uzun
topla oynamayı Prandelli şimdilik hiç düşünmüyor sanırım.
Böyle bir deplasmanda kazanmak önemliydi. İç saha maçlarında
son yıllarda gösterdiği performansın altında kalmayacağını düşünürsek
deplasmanda kazanma alışkanlığını sezona yayabilirse Galatasaray şampiyonluğun
önemli adaylarından olacaktır. Avrupa için umutlu olmak için henüz çok erken.
Sneijder’in form tutması ve yapılan transferlerin takıma katkı verebilme
ihtimali umutları taze tutuyor. Milli maç arası takımın eksiklerini
kapatabilmesi için iyi bir fırsat olacak.
Galatasaray'ın bu yıl sahip olduğu kadro geçen yıla göre
daha iyi. En büyük sıkıntı geçen yıl olduğu gibi yabancı sınırı olacak. Burada
iş Prandelli’ye düşüyor. Her hafta oynayacağı rakibi iyi analiz ederek doğru
yabancıları sahaya sürmesi Galatasaray'ın ligdeki kaderini belirleyecek.
Daha sağlıklı yorumlar yapabilmek için en az bir ay daha
beklemek gerek. Umarım Galatasaray için iyi bir sezon olur.