23 Mayıs 2013 Perşembe

Fenerbahçe-Galatasaray 2

Futbolu yaklaşık yirmi beş yıldır takip ediyorum. Benim çocukluk yıllarımda Beşiktaş daha güçlüydü ve Galatasaray’a rakip olarak Beşiktaş’ı görüyordum. Ezeli rekabet ebedi dostluk, dünyanın en önemli derbilerinden diye medya tarafından tarif edilen Galatasaray-Fenerbahçe rekabetiyle tanışmam lise yılları sonrasıdır. Lise yıllarımdan sonra birkaç Beşiktaş şampiyonluğu ve Bursa şampiyonluğu dışında Galatasaray’ın dört yıl üst üste şampiyonluğunu saymazsak şampiyonluklar Galatasaray ile Fenerbahçe arasında paylaşıldı.
İki binli yıllarda Galatasaray’ın dört yıl üst üste şampiyon olup UEFA kupasını kazandığı dönemlerde bazı maçlarını Ali Sami Yen stadında izledim 2006-2009 yılları arasında Ali Sami Yen stadında çoğu maça gittim. Statta izleyemediğim maçlarının hemen hemen hepsini televizyondan haliyle kahvelerde izledim. Beni en çok rahatsız eden şey kendi oyuncusuna bile küfreden izleyicilerdi. Rakip takıma küfredildiğini söylememe gerek yoktur. Kimse bizim takım küfretmiyor demesin her takım küfrediyor. Küfür kimileri için artık bir yaşam tarzı olmuş hayatın her anında küfürle yatıp kalkıyorlar. Kimileri içinde futbolun olmazsa olmazı küfür ve küfürsüz futbolu düşünemiyorlar bile. İnsan küfürlü ortamlarda bulundukça bir süre sonra bunu normal bir olgu gibi karşılayabiliyor. Ne yazık ki kötü örnekleri kabullenmek etkilenmek daha kolay oluyor.
Takdir edersiniz ki insanlar analarının karnından holigan doğmuyor. Ortam insanları kötü olmaya zorluyor. Küfür ve şiddetin her türlüsüne karşıyım. Hele ki toplu olarak yapılmasının bir izahı yok. Küfür ve şiddet zayıflık belirtisidir. Kişisel olayların önüne şimdilik geçilemez ancak ufak olaylar şimdiki durumla karşılaştırıldığı zaman kabul edilebilir. Toplu şiddet ve küfür ortadan kalktıktan bir süre sonra bireysel olaylarda ortadan kalkacaktır. Asıl sorun biz medenice maç izlemek istiyor muyuz? Biz temiz futbol ortamını sağlayabilirsek çürük elmalar maçlara gelmeyecektir ve hatta futbolla ilgileri kesilecektir.
Her kesimden kötü örneklerin savunması genelde şu şekilde; onlarda aynısını bize yaptı hatta daha kötüsünü yaptı, onlarda küfretti, beni tahrik etti, ben yaptım ama herkes yapıyor vb. mantıken izahı olmayan şeyler. Karşındaki yanlış yapıyorsa hakkını savunmak için sende aynı yanlışı yapamazsın. Yapıyorsan bir birinizden farkınız yoktur. Ortada bir doğru varsa onu yapmak için başkalarının yapmasını beklemeyiz. Beklememeliyiz.
Benim Galatasaray taraftarından beklentim küfürsüz şiddet olaylarından uzak takımını desteklemesi. Güzel koreografileri, seviyeli pankartları ve güzel tezahüratlarını bekliyorum. Yönetimin rakiplerle ağız dalaşına girmesini istemiyorum. Büyük takım olacaksak büyüklük budur. Kendimize kötü örnekleri değil iyi örnekleri almalıyız.
Dünkü yazımı okumuşsunuzdur. O yazıyı yazdığım için mutlu değilim ama yazmalıydım. Karar vermeliyiz hangisini istiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder